Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından kurulan "Jeotermal Enerji Araştırma Komisyonu" ilk toplantısını ve saha incelemesini de toprakları jeotermal firmalarının işgaline uğrayan Aydın’da yaptı. Komisyon başkanı Ali Öztunç, bilgi toplama ve inceleme için geldikleri Aydın’daki bilgilendirme toplantısında sözlerine Aydın’a daha girdikleri anda çürük yumurta kokusunu aldıkları söyleyerek başladı. Durumu özetleyen bu giriş, Aydınlıların mücadelelerinde ne kadar haklı olduklarının da bir göstergesi.
Tüm Avrupa’da üretilen jeotermal kaynaklı elektriğin yüzde 24’ü tek başına sadece Aydın’da üretiliyor. Bu üretim oranı olumlu gibi görünse de jeotermal firmalarının gerekli tedbirleri almaması, beraberinde toprağın kirlenmesini ve tarım alanlarının kullanılamaz hale gelmesini getiriyor. Aslında Aydın, verimli topraklarıyla Türkiye’de birçok tarım ürününün üretiminde ilk sıralarda yer alıyor. Örneğin çilek, enginar, zeytin, kestane... Bu verimli toprakların jeotermal firmaları tarafından kontrolsüzce kullanılması ise en temel hak olan yaşama hakkını Aydın’da tehdit ediyor.
Bunu daha ilk günden gören Aydınlılar seslerini her fırsatta yükseltip çevrelerinde ölümün kol gezdiğini duyurmaya çalışıyor. Jeotermal direnişinde simgeleşen Kızılcaköylü kadınların yaşam hakkı savunması, topraklarına hunharca davranan jeotermal firmalarını kollayan devlet tarafından jandarma eliyle durdurulmaya çalışıldı. Bugün birçok jeotermal enerji üretim tesisi hukukun ardından dolaşılarak işletiliyor ve bu tesislerin üretim için gerekli tedbirleri alıp almadıkları, insan sağlığına uygun üretim yapıp yapmadıkları ise bilinmiyor. Aslında resmiyette konu bilinse ve paylaşılmasa da köylülerin yaptırdığı toprak analizi değerlerinde bu tehdit ayan beyan görülüyor.
Köylüler, sivil toplum örgütleri ve mücadelede ön sırada yer alan paydaşlarla yapılan toplantıda konuşan Çerçioğlu, dünyadaki örneklerinin aksine Türkiye’de jeotermal enerjinin ısınmada, sera ısıtmasında çok az oranda kullanıldığının altını çizerken "Biz Aydınlılar aynı geminin içerisindeyiz, hepimiz burada yaşıyoruz. Daha kaliteli hava soluyup toprağımızın kirlenmemesini istiyoruz. Biz denetimlerimizi yapıyoruz, fotoğraflıyoruz ve gerekli mercilere iletiyoruz. Yasalar çerçevesinde bizim yetkilerimiz sınırlı. Bizim derdimiz tarımımızı korumak, çocuklarımızın geleceğini korumak. Bu mücadelede sonuna kadar vatandaşlarımızın yanındayız ve yanlarında olmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. BİRGÜN
Aydın jeotermal işgali altında :
Google'da Ara
Aydın jeotermal işgali altında