Toplum gittikçe hafıza kaybına uğruyor veya uğratılarak mankurtlaşıyor!
Ülkemizdeki her sapık eylemden sonra vicdanlar kükreyerek tepki veriyor.
Doğru da yapıyor.
Ancak unutulan bir husus var:
Sanılmasın ki bu sapıklıklar yeni oluyor!
Tepki verilen tecavüz ve cinayetler, haberdar olduklarımızdır.
Farkındalığın geliştiği olaylardır. Duyulmayan, üzeri herhangi bir nedenle
örtülen binlerce pislik var.
3 yıl önce Özgecan adlı kızımıza yapılan vahşet unutuldu mu?
Yurtlarda erkek çocuklara yapılan fiili livata olayları unutuldu mu?
8 yaşındaki kız çocuklarına nikah yapılabilir fetvaları unutuldu mu?
Elbette zamanında bu olaylara da tepki verildi ve "idam getirilsin veya
iğdiş yapılsın" diye feryatlar yükseldi..
Ne oldu?
Bazı siyasetçiler, kamuoyunun teveccühünü kazanmak için sözde yasa teklifi
veriyormuş gibi saha dışında boş kaleye gol atmaya çalıştılar. Böylelikle
de toplumun vicdani tepkisine dalga kıranlığı yaptılar. Bugün de aynı
senaryoyu izliyoruz.
Kendi aralarında top çevirip paslaşanlar sadece siyasiler mi?
“Tecavüzde bağırmıyorsa, rıza göstermiş sayılır” diye karar veren mahkeme
unutuldu mu?
Sorun şudur:
Erkeğin; kadının saçından, sesinden, gülüşünden, giydiği kot pantolonundan
tahrik olacağını..
Erkek çocuğun, annesinin diz kapağının yukarısını bile görmesinin çocuğu
azdırabileceğini..
Kadının iş yerinde çalışmasından dolayı zina yapabileceğini..
8 yaşındaki kız çocuklarına bile nikah yapılabileceği hususunda sözde dini
açıklamalarda bulunan sapık zihniyetler, toplumu ahlaki erozyona
uğratmışlardır.
Cenneti bile seks bahçesine çevirenlerin dini algısı sadece kadın ve erkek
cinselliği üzerine gelişmektedir!
Bu nasıl din anlayışı?
Peygamberimiz “Din, güzel ahlaktır” buyurmuştur. Güzel ahlak, bu söylemler
olabilir mi?
Yazıklar olsun, menfaatleri ve zevkleri için dini istismar ederek toplumu
yanlış yönlendirenlere!
Çocuklarımız ve kadınlarımız sapıkça bir saldırıya maruz kalıp,
katledildiyse bunun temelinde ahlaki sorun vardır. Vebali de, dini ve ilmi
eğitimi uygulayanlar üzerinedir.
YILMAZ KARAHAN