CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini anlatarak, güçlü demokrasi, özgürlük ortamı ve denetlenebilir bir ortam yaratacakları sözünü verdi.  Kılıçdaroğlu, “Sayıştay’ın raporları bizim iktidarımızda asla makaslanmayacak” dedi.

Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de büyükşehir belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin beşinci gününde Altılı Masa’nın temsilcileriyle biraraya geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Millet İttifakı Genel Başkanlar Buluşması’nda konuşan Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülkelerin güçlü demokrasisi olan ülkeler olduğunu kaydetti.

DEMOKRASİMİZİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kişi başına geliri en yüksek olduğu ülkelerin tümünde güzel bir demokrasi anlayışı vardır. Biz de demokrasimizi geliştirmek zorundayız. Kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız.  Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. Her alan mutlaka denetlenir. TBMM de denetlenir. AYM denetler. Yanlış bir yasa yaptıysanız AYM’ye gidilir ve AYM parlamentoya seni denetledim, yanlış yaptın der ve o hata düzenlenir. Özgürlük. Özgürlüğün olmadığı yerde zaten demokrasi olmaz. Medyanın da özgür olması lazım. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. İktidar sahipleri eğer halka hesap veremiyorlarsa orada demokrasi yoktur” diye konuştu.

Genel Başkanlar Buluşması’na ittifakın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanısıra DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde bir araya gelecek. Buluşmada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yerine İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.

CHP LİDERİ VE MİLLET İTTİFAKI 13. CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:

Benim gönlümdeki Mustafa Kemal’in iki temel ilkesi vardır. Bir, siyasi bağımsızlık. Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir der. İkinci ilkesi ise ekonomik bağımsızlık.

Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektiğimizi biliyoruz. Zaman zaman büyük krizlerin yüz yıl içinde çıktığını biliyoruz. Öyle bir düzen kuralım ki kim iktidara gelirse bu tür krizlerle Türkiye karşı karşıya kalmasın.

4 ayaklı bir stratejiden bahsedeceğim. 1. Ayak, güçlü bir demokrasi ve parlamenter sistem. Altı liderin biraraya gelmesinde demokrasi yatıyor. Kişi başına geliri en yüksek olduğu ülkelerin tümünde güzel bir demokrasi anlayışı vardır. Biz de demokrasimizi geliştirmek zorundayız. Kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız.

SAĞLIKLI DEMOKRASİDE DENETİMSİZ ALAN YOKTUR

Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. Her alan mutlaka denetlenir. TBMM de denetlenir. AYM denetler. Yanlış bir yasa yaptıysanız AYM’ye gidilir ve AYM parlamentoya seni denetledim, yanlış yaptın der ve o hata düzenlenir.

ÖZGÜRLÜĞÜN OLMADIĞI YERDE ZATEN DEMOKRASİ OLMAZ

Özgürlük. Özgürlüğün olmadığı yerde zaten demokrasi olmaz. Medyanın da özgür olması lazım. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. İktidar sahipleri eğer halka hesap veremiyorlarsa orada demokrasi yoktur. Halktan toplanan vergilerin hesabının halka verilmesi gerekiyor.

SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARACAĞIZ

Parlamenter sisteme geçişi vaat ederken ulusal vergi konseyi kuracağız dedik. Siyaset kurumunun lekelenmemesi lazım. Siyasi ahlak, etik kanunu çıkacağız dedik ve altı lider altına imza attı. Siyasetle siyasetçiyle halk arasındaki güvenin sarsılması bu siyasi etik yasasının olmamasından kaynaklanıyor.

KESİN HESAP KOMİSYONU BAŞKANI ANA MUHALEFET BAŞKANI OLACAK

Siyaset kurumu yani iktidar sahipleri parlamentoya bütçe getirirler. Halktan toplanan vergilerin, borçlanmaların, elde ettikleri gelirlerin nerelere harcandığını belirlerler. Harcanan paraların sağlıklı şekilde harcanıp harcanmadığını hesabının verilmesi lazım. Parlamentoya da verilmesi lazım. Bunun için altı lider oturduk tartıştık. TBMM’de plan ve bütçe komisyonu dışında bir de kesin hesap komisyonu kuracağız dedik. Bir şey daha yaptık. Bizim tarihimizde bir ilk, kesin hesap komisyonu başkanı da ana muhalefet başkanı olacak.

Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizi, ayakları yere basan, ahlaklı bir siyasetin egemen olduğu, medyanın özgür olduğu güzel bir Türkiye.

SAYIŞTAY’IN RAPORLARI BİZİM İKTİDARIMIZDA MAKASLANMAYACAK

Sayıştay’ın raporları bizim iktidarımızda asla makaslanmayacak.

İkinci ayak üreten Türkiye. Türkiye’nin her alanda üretmesi lazım. Sanayiden tarıma kadar üreten bir Türkiye. Üreten Türkiye güçlü bir Türkiye’dir.

MIT’TE ÇALIŞAN HOCALARI KENDİ ÜLKEMİZE GETİRMEK ZORUNDAYIZ

Biz ABD ve dünyanın en önemli teknoloji üreten üniversitelerinden biri olan MIT’te çalışan hocaları kendi ülkemize getirmek zorundayız. Burada çalışmalı, burada üretmeliler. Tüm yaratıcı güçlerini ortaya koymalılar. Yani biz katma değeri yüksek ürün üretmeliyiz.

GÜÇLÜ BİR SOSYAL DEVLET İNŞA EDECEĞİZ

3. ayağımız; güçlü bir sosyal devlet inşa edeceğiz. İstediğiniz kadar üretin, ama hakça bölüşmezseniz orada huzur da bereket de olmaz. Huzurun olması yaratılan kaynağın hakça bölüşülmesine bağlı.

MİLLET İTTİFAKI’NA NASİP OLACAK

Son 5-6 yılda alt gelir gruplarından bir avuç üst gelir gruplarına milyarlarca lira akıyor. Bunu düzeltmek bize, Millet İttifakı’na nasip olacak.

Her ailenin her bir bireyin kesinlikle güvencesi olmaz. Kişinin yoksulluğu asla ve asla afişe edilmeyecek.

DEĞİŞİME, DÖNÜŞÜME, ATILIMA ÖNCÜLÜK EDEN BİR TÜRKİYE

4. ayağımız; öngörebilirlik. Demokrasiyi getirdiniz, ürettiniz, sosyal devleti inşa ettiniz. Durduğunuz anda olmaz. Değişime ayak uydurmak zorundasınız. Sürdürülebilirliğin kilit anahtarı devlette liyakattır. Yani birikimli üreten insanların üniversitelerde olmasıdır. Burada değişime ayak uyduracağız değişime öncülük mü yapacağız. Biz değişime ayak uydurmak istemiyoruz, biz yapalım onlar bizi izlesinler. Değişime, dönüşüme, atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Dört ayaklı stratejiden bahsedeceğim; güçlü bir demokrasi. Demokrasinin gelişmediği bir yer gelişmemiştir. Sağlıklı işleyen bir demokraside denetlenmeyen hiçbir kurum yoktur.

Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. Demokrasi halktan toplanan verginin hesabının verilmesidir. Millet İttifakı olarak dedik ki Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. 85 milyon vatandaşın vergisinin nereye harcanacağı Resmi Gazete'de yayımlanacak. Bunun taahhütünü yaptık, altı lider imza attık.

"SİYASET KURUMUNUN TEMİZ KALMASI LAZIM"

Siyaset kurumunun temiz kalması lazım. Siyasi etik kanunu çıkaracağız. Eğer siyaset ahlak zemininde yürürse pek çok sorun kendiliğinden çözülür zaten.

21. yüzyılın ekonomisi artık bilgi ekonomisidir. Hangi ülke bilgi üretirse o ülke hızla kalkınır. Bilgiyi üniversitede üreteceğiz. Millet İttifakı'nın iktidarında her türlü düşünce özgürce tartışılacak. Hiç kimse farklı düşündü diye üniversiteden atılmayacak.

"GÜÇLÜ BİR SOSYAL DEVLET İNŞA EDECEĞİZ"

21.yüzyılın Türkiyesi'nin birinci ilke çip üreten ülke olmaktır. Bilgi üreten hocalarımız var. Bu insanları ülkemizde tutuyoruz.

Üçüncü ayağımız güçlü bir sosyal devlet inşa edeceğiz. Hakça bölüşmezsiniz orada huzur ve bereket olmaz. Huzurun olması yaratılan kaynağın hakça bölüşülmesine bağlıdır.