www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri
Bugun...



İmamoğlu'ndan Soylu'ya yanıt: Şimdiki heyet başkanının sicili bellidir

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye terör soruşturmasıyla ilgili bir bucuk saatlik bir basın toplantısı düzenledi İmamoğlu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya verdiği yanıtta, "Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği, yüzlerce AKP'li ve MHP'li ilçe belediyesine de göster. Bir de çıkmış yüzdeler vererek, grafikler göstererek 'Ben adil birisiyim' demeye çalışıyor. Ne adalet, ne hukuk, ne ahlak, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor" dedi

facebook-paylas
Güncelleme: 28-12-2022 11:00:53 Tarih: 28-12-2022 10:39

İmamoğlu'ndan Soylu'ya yanıt: Şimdiki heyet başkanının sicili bellidir

İmamoğlu, bakanlık tarafından hazırlanan raporda AKP dönemi olup olmadığını sorarken, "Eski Başkan Mevlüt Uysal ve Vali Ali Yerlikaya’nın sorumlu olduğu dönemde işe alınan 4 bin 116 kişiden bin 800’ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş" diye belirterek şöyle dedi: 

İstanbul iradesinin aksine gayri meşru, gayri ahlaki ve anti demokratik müdahaleler bir takvim ve bir disiplin dahilinde devam ediyor. Bunları belgeleri ile size açıklayacağım. Önce siyasi yasak ve hapis kararı aldığım dava, ardından belediyeye yönelik sözde terör soruşturmasının tamamlanıp sürecin adli makamlara teslimi bugün sizlere İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik iddiaları ile ilgili ayrıntılı ve yeni bilgiler vermek üzere bir araya geldik.

Bir amaca matuf yapıldığı çok belli olan soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiklerinde 8 kişilik ekibin başında bir başka baş müfettiş vardı. Heyet bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense, siz nedenlerini iyi biliyorsunuz yaza doğru bu müfettiş heyet başkanlığından alındı. Ankara'ya çekildi. Sağlık sebepleri bu konuda sık kullanılan bir gerekçedir. Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB Başkanı adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili 28 ayrı özel soruşturmayı aşan bir kişi. Seçim zamanında. Arif Yıldırım adında militan AK Partili bir zatı muhterem heyet başkanı oldu. Bu zatın sicili belgelidir. Bu kişi 20 Mayıs 2019'da Beylikdüzü Belediyesi'ne bir işlemle ilgili yine bir soruşturma açıyor. Belediye Başkanı olarak beni suçlayarak ifademi almak istedi. Oysaki o işlemin tarihi 31 Mart 2019 tarihinden sonra, yani Beylikdüzü Belediyesi yeni başkanını seçmiş, ben ise mazbatası iptal edilmiş İBB Başkanıyken gözü bu kadar kör, İmamoğlu konusunda bu kadar gönül gözü dönmüş bir insan. Aslında aklında hep olan benim. Bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir.

26 Kasım 2022 günü bakan bey yine medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de olduğu bazı belediyelerle ilgili müfettiş raporundan bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu bakan kendisini çok akıllı herkesi aptal sanıyor. 'CHP'li belediyelerle ilgili 1107 soruşturma açtık ama AK Partili belediyelerine de 885 soruşturma başlattık' diyerek ne kadar da adaletli olduğunu anlatmaya çalışıyor. Sen terör örgütü üyeliği suçlamalarıyla sadece CHP'li belediyelere soruşturma açtın. Yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması yapamayacağı bir döneme ilişkin soruşturma açıyorsun. Eğer adil bir bakansan 19 AK Partili ve kayyumun yönettiği büyükşehir belediyelerine de İBB'ye yaptığın personel soruşturmasını yap. Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği, yüzlerce AKP'li ve MHP'li ilçe belediyesine de göster. Bir de çıkmış yüzdeler vererek, grafikler göstererek 'Ben adil birisiyim' demeye çalışıyor. Ne adalet, ne hukuk, ne ahlak, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor.

Soruşturma tarihlerinde 1 Ocak 2019-27 Haziran 2019 tarihleri arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul Valimiz sayın Ali Yerlikaya görevdeydi. İçişleri Bakanı olan kişi yaptığı basın toplantısında iddia ettiği 1668 teröristi isim isim, reklamını da yaparak 8 terör örgütüne böldü. 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu.

İçişleri Bakanı 23 Aralık Cuma günü attığı son tweeti inceleyin. Bu tweet ile belediye ve terör arasındaki iltisakı sözüm ona tekrar iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi.

AYM 28 Kasım 2019’dan yasa çıkan 18 Nisan 2021’e kadar bakanın ‘yapmamışlar’ dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı. AYM’nin yasak kararı olan 17 ayda İBB’nin iştirak şirketlerine 11 bin 351 kişi işe alındı. Bu dönemde arşiv araştırması, görev soruşturması yasaktı. Bu kanunun AYM değişimiyle netti. Bakan bunu bilmiyor mu?

AYM kararına kadar ve 17 aylık aradan sonra yeni yasa çıkınca İBB arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Yasak kararı öncesi 5 aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık toplamda 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasını talep ettik. Toplam 10 bin 277 arşiv araştırması talebimizin 9 bin 617’sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması içinse 1 yıldır cevap bekliyoruz.

2’nci iddia. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, özel sektör seçeneğinden kayıt aldığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanıldıysa bizden önceki 6 ayda işe alınan 4 bin çalışanının bin 400’ünün de adli sicil kaydı özel şirket seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Partili eski belediye başkanına da hülleci mi diyorsunuz? Bunu açıklayın.

2019 Şubat ayında Mevlüt Uysal döneminde işe alınan Y.Y. yine ocak ayında 2’nci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da gözden kaçtı? Sabıka kayıtlarına ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ yazıyor. Savcılığa İçişleri Bakanlığı’nın sunduğu 500 sayfadan fazla o rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve yine benim dönemimde eski yeni yönetici arkadaşlarım. Aynı şeylerle suçlanıyoruz. Eğer savcılığa sunulan raporda dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İBB yöneticileri hakkında da işlem talep etmişse bir lafım yok. O raporda sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız.

Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin reklamını bu kadar aleni niçin yapar? Bu suç değil midir? Bakan resmen devlet ağzıyla terör örgütlerine sahip çıkılmasının reklamını yapıyor. Buradan sesleniyorum. Bakanlığın zaten zayıf, yüz karası da belediyecilikle zaten uzaktan yakından alakan yok. Bir kere belediyeler güvenlik kuruluşları değildir. Terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz kurumdur. Kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz bunu anlamak mümkün değil.

Devletin güvenliğinin emanet edildiği kişi daha burnunun ucundakini görmüyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır? Daha önce bu bakanın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylemiştim. Şimdi ortaya çıkan tablo devletimizin kıymetli valileri ve AK Parti siyasileri için ciddi bir tehlike olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Bu kişiyi göreve getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Görev ihmalleri zincirinin de sorumlusu da doğal olarak odur. Sayın Cumhurbaşkanı ya ortaya koyduğumuz bu fotoğrafı yaratacağı kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan yüzünü kızartmayacak birini göreve atayacaksın. Artık aleni bir şekilde ortaya çıkmıştır ki sayın Soylu olmamıştır. Olamamıştır. Olmamış bu adam net. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez AK Parti'yi hem de iktidarı rezil etmiştir. Üstelik bizim bildiklerimizin sizin bildiklerinizin yanında da esamesi okunmaz. Aklını ve kalbini günaha teslim etmiş, hırsı ve öfkesi tarafından kontrol edilen ve bu tümüyle yüzü davranışlarına yansımış bu bakan Türkiye Cumhuriyeti'nin çok kıymetli kurumlarını istismar etmektedir. Umarım bir bakanın yarattığı dezenformasyon ve doğmasına sebep olduğu bu kaotik durum devletimizin akli selim, sorumluluk sahibi yetkilileri tarafından bir an evvel ele alınır. Çünkü bu devlet bu hepimizin, milletimizindir. Türkiye'nin bu akli selimliğe acilen ihtiyacı vardır. Bir bakanın karanlıklar içerisindeki ruh hali ne İBB'nin ne valilerimizi ne de seçilmiş ya da atanmış yöneticilerimizi de bu yoluna feda etmeyelim.

Arkadaşlar; Bu bir hukuk davası değil, siyasi dava. Bu bir kişisel dava değil, ulusal dava. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davası! Kimse bizden susmamızı beklemesin. Kimse bu milletten teslim olmasını beklemesin. Öyle kolay kolay hakkımızı yedirmeyiz. Öyle kolay kolay mücadeleden vaz geçmeyiz.

AHM.VT



HABER VİDEOSU








İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YEREL YÖNETİM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI