Bugun...

HASAN KUMRAL

HDP ve HÜDAPAR

Tarih: 23-03-2023 23:16:00 Güncelleme: 27-03-2023 12:44:00

Etnik temelde ayrıştırıcı siyaset yapan, terör örgütü PKK ile Hizbullah’a yakın, organik ilişkisi olan iki siyasal yapı, parti yani HDP ve Hüdapar Türkiye siyasetinde söz sahibi olmak için karşıt ittifakları destekleme kararı aldı. Nihayetinde etnik temeldeki bölücü siyasal yapılanmalar ister dinci, ister sol görünümlü olsun Türkiye siyasetine yön vermek istiyorlar. Örgütlü azınlığın örgütsüz çoğunluk üzerindeki etki ve baskısının tipik örneği ile karşı karşıyayız. Sonuç ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın son tahlilde her iki etnik bölücü siyasal yapı meşruiyet ve güç elde etmiş olacaktır.

Hüdapar, Hizbullah ile yakın ilişkisini ve organik bağını saklamıyor. Usulen ret etmesi sadece inanmak isteyenleri ve aptalları ikna edebilir. Genel başkanı Zekariya Yapıcıoğlu yıllarca Hizbullah terör örgütünün avukatlığını yapan, Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmeyen bir kişidir. Bağımsız olarak katıldığı seçimlerde seçilme yeterliliğine ulaşamadığı için milletvekili seçilememiştir. Ancak kuvvetle muhtemel Cumhur İttifakı içerisinde vekil olarak tarihte ilk defa TBMM çatısı altına girecektir. Bunun tek nedeni ittifakın oy toplama kaygısı değildir. Hüdapar zihniyetinin mevzi kazanma, meşruiyet elde etme gayretidir. Hüdapar’ın katıldığı veya desteklediği Cumhur İttifakına iki tarafın da gönüllü, istekli olarak katıldığı aşikardır.

HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkartmaması konusu ise tarafların gönüllü birlikteliği değil, mevcut siyasal durumun dayatması neticesindedir. Şöyle ki, sol veya sosyalist söylemli, işçi sınıfının sözcüsü olduğu iddiasındaki bir siyasal yapının mevcut durumda aday çıkartması görünüşte dahil olduğu ve müşterek taban olan sol,sosyalist, sosyal demokrat veya komünist seçmen nezdinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı eksende olduğu algısı yaratacaktı. Böyle bir tercih ise HDP’nin en fazla %5-6 oy alması demekti. HDP yönetimi siyasi bir manevra yaparak mevcut siyasal durumda kendi seçmen kitlesini muhafaza etmek, meşruiyetini yitirmemek, etnik temeldeki bölücü siyasal yapılanmasının net şekilde ortaya çıkmasını engellemek amacıyla zorunlu olarak içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük ittifakının kararına katılmıştır. Gönüllü veya istekli birliktelik değil Millet İttifakı ile zorunlu yol arkadaşlığı oluşmuştur. Millet ittifakının iki büyük partisi de 6’lı masa tarafından açıklanan hedefler için birleşik cephe siyaseti yürütmektedir.

Ne yazık ki Türkçü, Turancı, Milliyetçi, Atatürkçü düşüncede olanlar çoğunluk olmalarına rağmen birlik kuramamışlardır. Bunun tarihsel sorumluluğu bu gün kendini Türkçü, Turancı, Milliyetçi veya Atatürkçü olarak tanımlayan, ifade eden her bir siyasetçinin omuzlarındadır. Kişi veya parti ayırımı yapmadan her iki büyük veya diğer ittifaklarda veya partilerde siyaset yapan her bir yönetici tarih önünde sorumludur. Yine biz öz yurdumuzda garip, öz yurdumuzda mahzun, yine önemsenmeyen oy deposu. Sandalyeye oy vermekten farkı olmayan seçim saçmalığı…
Ama ne olursa olsun elbet biliyoruz ki muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Tanrı, Türkü Korusun ve Yüceltsin. 23.03.2023

KUMRALDEDE