www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri
Bugun...


KÖŞE VURUŞU

facebook-paylas
Suriyeliler, Afganlar ve milli güvenliğimiz
Tarih: 21-05-2022 11:23:00 Güncelleme: 21-05-2022 11:23:00


Ülkemizde gün geçmiyor ki bir mahalle, bir cadde, hatta bir ilçe farklı toplumlardan son birkaç yıl içerisinde göç ederek Türkiye’ye yerleşmiş insanların yaşam alanı haline dönmesin…

Bu tehlike, 2011 yılı itibariyle Suriye’den ülkemize doğru başlayan göçle kendini göstermeye başladı. Önceleri çok hissedilmese de artık her büyük şehrimizin en büyük sorunu, ülkemize göç eden Suriyeliler oldu.

Herkesin aklında şu soru vardı: En yakın komşularının çoğu aynı halktan olan Suriyeliler, neden Arap devletlerine göç etmezken ya da göçleri engellenirken ülkemize doğru yönlendirildiler ve sorgusuz sualsiz içeri alındılar?

Amaç, bin yıldır her taşı, her bir parçası Türkleşmiş olan Anadolu’nun demografik yapısını bozmaktı.

Ama bir sorun vardı, ya da planda bir eksik…

Bu insanlar evlatlarıyla, hanımlarıyla, ata aileleriyle Türkiye’ye gelmişlerdi. Bu Anadolu’nun nüfus yapısını değiştirmek için doğru bir davranıştı çünkü bir bölgeyi farklı bir halkın yaşam alanı yapmak istiyorsanız, elbette aynı ağaçlarda olduğu gibi köküyle o halkı taşımak gerekir.

Fakat ailesiyle göç eden birisi mitinglere katılsa da, çoluğu çocuğu, annesi ve babası ile yaşarken düzenli bir ordunun karşısına silah kuşanıp çıkmaz. Puzzle‘da bu parça eksikti. Sadece nüfus gücü değil bunun neticesinde bir de, Türk milliyetçiliği üzerine kurulan laik Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasını değiştirip, İran İslam Cumhuriyeti gibi bir devrime geçmek lazımdı!

 

Sokak olayları olmadan ve kendine taraftarlar bulmadan anayasayı askıya alıp OHAL ilan edemezsin. Askeri, polisi, düzenli yapıyı sindiremezsin.

Taraftar kısmı tamamdı. Her büyükşehirde, şehir meydanlarına gelecek direktifler dahilinde çıkacak olan ve araçları, insanları yürüyemeyecek hale getirip büyük bir psikolojik baskı oluşturacak olan kalabalıklar, Suriyeliler vasıtasıyla tamamdı. Fakat bu duruma ülkeyi sürükleyecek terör grupları eksikti!

Sonra ne mi oldu?

Amerika birden bire Taliban ile Türkiye’yi baş başa bırakıp Afganistan’dan çekildi…

Akın akın Afgan gruplar, 20 ile 40 yaş grubunda gayet sağlıklı Afgan erkekleri, ailesiz çoluksuz çocuksuz bir şekilde Ülkemize girmeye başladı…

 

Anadolu’dan Türk varlığını silmek üzere tezgahlanan oyunda, ikinci oyuncu da sahaya giriş yaptı!

İslamcılara ise karşı devrimin ve İslam Cumhuriyeti’nin rüşveti verilecek, onlar bu tezgahta sahanın bir ucunda her şey olup biterken iktidarında bulundukları devleti çalıştırmayıp sinsice bekleyecekti…

Burada iki göç unsurunun da farklı tehlikelerini iyi analiz etmek gerekli.

Afganlar yarım asırdır neredeyse her gün kan ve vahşetin içerisinde, bir savaş ülkesinde yaşadı. Onlar için savaş ve kargaşa hayatın bir parçası.

Son halka her şeyi tamamladı. Bir “ülke” sözü alan gözü doymaz Siyasal İslamcılar, bu ülkede yeniden bir yaşam kurup çoğalacak olan Suriyeli halklar, son savaşları ile tüm savaşlarından kurtulacak ve rahat bir hayata geçecek olan Afganlar.

Tabi ki en büyük pastayı alacak olan Lozan’ın intikamını alıp, ülkeyi Sevr’in şartlarından daha kötü bir duruma taşıyacak olan Batı dünyası…

 

 

Neticede, Humeyni devriminin en büyük pastasını Fransa başta olmak üzere Batı dünyası almıştır…

Geçenlerde birçoğunuz izlemiştir, asker kamuflajı giymiş Afganları.

Şimdi bir düşünün, bir mahallede çatışma başlar ve akabinde emniyet ile valilik baskına uğrar, insanlar sokakta vahşice katledilirler, fakat bunu yapan teröristlerin üzerinde askeri kamuflaj olursa toplum nasıl bir tepki verecektir?

İç güvenlik unsurları bu şekilde giyinmiş, genç yaşta ve sağlıklı erkeklerin oluşturduğu bir gruba onların konuşma dilini anlamadan müdahalede nasıl rahat olabilecektir? O kişilerin, memleketin bir güvenlik unsuru olup olmadığını o ortamda nasıl ayırt edecektir?

Tabi ki edemeyecektir, pek çoğu bu şekilde hunharca katledilecek, milletin devlete olan güveni sarsılacak, neticede ülke karışacaktır.

Demografik yapısında, mevcut Siyasal İslamcılara itaat eden 10 milyona yakın Suriyeli olan bir ülkede, böylesine bir sokak karışıklığı Taliban mensupları üzerinden çıkartılırsa Milliyetçi Türkiye’yi son Batı Türk-İslam devletini ve tabi ki Atatürk devrimlerini kim nasıl muhafaza edecektir?

Netice karşı devrimciler yani Siyasal İslamcılar, tüm bu unsurları getirenlerle birlikte yaptıkları işbirliğinin meyvesini yiyecek, sokakları hızlı bir şekilde kontrol altına alıp ülkede ilan edeceği bir olağanüstü hal neticesinde yeni devletin anayasasını ilan edeceklerdir.

Bu anayasa milli olmayacaktır, çünkü şimdiden en üst düzey siyasiler tarafından da dillendirildiği üzere Suriyeliler gitmeyecek, artık bu ülkede ikinci nüfus Araplar olacaktır diyerek Türk milletini koruyan tüm anayasal hükümler kaldırılacak, Ümmetçilik adı altında bir ucube anayasa yapılacaktır.

Sokakları Araplaşmış, iç çatışmalar ile yorulmuş, suikastlar ile liderlerini kaybetmiş bir ülkenin bu yaşananlar karşısında sindirilmiş olan milleti, elbette sinsice yapılacak anayasal müdahalelere de ses çıkaramayacaktır.

İran Humeyni devrimine benzer ama onun gibi milli olmayan Anadolu’yu Araplaştıran bir devrime evet demek zorunda kalacaktır…

Her şehirde onlarca Suriyeli derneği var, sizce bunlar rastlantı üzerine mi kuruluyor?

Her bir mahallede yaşayan Suriyelinin nereye hakim olup, hangi grupların ay yıldızlı tişörtlerle meydanlara toplanıp iktidar lehine slogan atacağına kadar planlayan, saha kontrolü ve ekip tanzimi yapan dernekler bunlar.

Polislerimiz bu dernekleri tek tek bassın bakalım içeriden hangi dokümanlar çıkacak!

Suriyeliler demografik yapıyı değiştirmek için, Afganlar demografik yapısı değişmiş olan Türkiye’de karşı devrimin fitilini ateşlemek için getirildi, bunu unutmayın!

Devleti rüşvet olarak teslim alacağını sanan Siyasal İslamcılar ise bu işteki işbirlikçilerdir.

Kim bu planın yanında saf tutuyorsa, adı Milliyetçi dahi olsa vatan hainidir. Ülke büyük bir felakete doğru yol alırken menfaatleri uğruna buna susanlar ise Ülkücü değildir çünkü vatan hainliği ile sırt sırta veren bir Ülkücü’yü Allah zinhar var etmemiştir…

Allah’a emanet olunuz.

Dr. Hasan Sami Özvarinli





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI