Dünyanın yedi harikasından biri olan Rodos Heykeli, antik çağda Rodos adasında yer almıştır. Yunan güneş tanrısı Helios adına yapılan heykel, Helenistik dönemin en iddialı, en uzun heykelidir. Rodos şehrinin limanının girişinde yer alan devasa heykel, istilacı düşmanlara karşı kazanılan zafer onuruna, tanrılara teşekkür etmek amacıyla yapılmıştır. Günümüzde herhangi bir kalıntısı dahi bulunmayan heykele ne olduğu ise tam olarak bilinmemektedir.

MÖ. 305 yılında Makedonyalı Antigonitler Rodos’a saldırmış ve kuşatma 1 yıl sürmüştür. Barışın sağlanması üzerine Rodoslular Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Özgürlük Anıtı’na oldukça benzeyen Rodos heykelini yaptırmıştır. Heykeltıraş Lindoslu Khares’in yaptığı heykel, tunçtan yapılmış ve 32 metre yüksekliğe sahiptir. 12 yıl süren heykelin yapımı MÖ. 282 yılında tamamlanmıştır. Heykelin devasa boyutlarda olduğu, hatta insan kollarının bir parmağını bile sarmaya yetişemeyecek büyüklükte olduğu anlatılmaktadır.

Rodos Heykelinin Özellikleri

Rodos Adası, antik çağlardan bu yana Ege ile Akdeniz arasında kesişme noktasında yer almış ve antik dönemde ekonomik bir merkez olmuştur. Ada ile aynı ismi taşıyan Rodos Şehri MÖ. 408 yılında inşa edilmiştir. Şehir MÖ. 357’de Halikarnaslı Mausolos tarafından fethedilmiş, MÖ. 340 yılında Perslerin eline geçmiştir. Daha sonra MÖ. 332 yılında Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. Büyük İskender’den sonra Antigonitler adayı kuşatmış ve anlaşma yapılarak kuşatma kaldırılmıştır. Antigonitler adadan ayrılırken birçok savaş makinelerini orada bırakmış, Rodoslular da bunları kullanarak Rodos Heykelini inşa etmiştir.

Limanın girişinde yer alan heykelin bacaklarının arasından gemilerin geçtiği söylenmektedir. Antik dönemdeki yapım teknikleri ve malzemeleri ile böyle bir heykelin yapılmasının mümkün olmayacağını dile getirenlerde bulunmaktadır. Heykel MÖ. 225 veya 226 yıllarında yaşanan bir deprem sonrası yıkılmış ve birkaç asır boyunca da yan yatmış halde kalmıştır. Fransız heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi Rodos Heykelinin çizimlerinden ve anlatılanlardan yola çıkarak New York’ta bulunan Özgürlük Heykelini, Rodos Heykelinden esinlenerek yapmıştır.

Beraberliği sembolize ettiği söylenen heykelin, adayı tüm kötülüklerden koruduğuna inanılmıştır. Heykelin yapımından sonra tanrılara teşekkür etmek amacıyla, heykelin önünde törenler, kutlamalar yapılmıştır. Bu kutlamalarda 4 atlı araba denize atılmış ve atılan arabalarla güneş tanrısının dünyayı dolaştığına inanılmıştır.

Günümüzde heykel ile ilgili herhangi bir kalıntının bulunmaması sebebiyle, anlatılanlardan ve çizilen resimlerden bilgi sahibi olunmaktadır. Bu bilgilere göre Tanrı Helios’un heykeli taçlı ve çıplaktır. Yüzünü göğe çeviren heykel, sol elinde de bir saat tutarken, sağ elindeki mızrak ile de limanı korumaktadır. Heykelin ayakta durmasını sağlamak amacıyla demir kirişler ve çerçeveler kullanılmıştır. Heykelin yere güvenli bir şekilde tutunabilmesi için güçlü ve sağlam bir temel atılmıştır. Kuşatmadan geriye kalan savaş makinelerinden toplanan bronzlar kullanılmış, kuşatma kuleleri de iskele görevi görmüştür.

Heykelle ilgili birçok farklı anlatımlar yer almaktadır. Bunlardan bir diğeri de heykelin yapılabilmesi için halkın elinde bulunan bütün bronzların toplandığı ve eritilerek kullanıldığı yönündedir. Aynı zamanda heykelin elinde bir meşale tuttuğu anlatılmaktadır. Yaklaşık 800 yıl boyunca kalıntılarının bulunduğu söylenen heykel, Arap tüccarlar tarafından parçaları toplanarak satılmıştır. Taşıma işleminde de parçaları götürebilmek için yaklaşık 900 deve kullanılmıştır. Heykelin nasıl olduğuna ve nasıl ortadan kaybolduğuna dair net bilgiler yer almamaktadır.