www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri
Bugun...


Sırlar Dünyası

facebook-paylas
LEY HATLARI & FAY HATLARI...
Tarih: 26-02-2023 21:25:00 Güncelleme: 26-02-2023 21:28:00


LEY HATLARI & FAY HATLARI...

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Ley Hatları Dünya’nın üzerinde yoğun bir enerji akışı gerçekleştiren manyetik hatların bulunduğu enerji damarlarıdır. Dünya’yı saran bu hatların birbirleriyle kesiştikleri noktalar, büyük enerjilerin açığa çıktığı, bir bakıma yeryüzü enerjisinin kaynak noktaları, Dünya’nın enerji cennetleridir. Ley Hatlarına yakın olan bölgelerdeki insanların özellikle ruhsal gelişimi daha ileri seviyede olur. Ley Hatları üzerinde inşa edilen Tapınaklarda insanların manevi hazzı, ruhsal motivasyonu ve zihinsel idraki de daha açık olur...
Tarihin en eski dönemlerinden beri Ley Hatları insanlar için cazibe noktası olmuştur. Çünkü genellikle bu hatların geçtiği bölgeler çevresine göre daha elverişli imkanlara sahiptir. İnsanlar da, Ley Hatlarını bilmeseler bile bu alandaki toprağın verimine, yer altı su kaynaklarının temizliğine kapılarak bu Ley Hatlarının çevresinde toplanmışlardır...
Ley Hatları sadece insanlar için değil her canlı için bir cazibe merkezi olmuştur. Kuşlar ve balıklar göç yollarını belirlerken çok farklı yöntemler kullanır ama her biri Dünya’nın manyetik alan enerjisini insanlardan daha çok hissedebilecek duyarlılıktadır. Bu nedenle araştırmacılar tarafından, Ley Hatlarını hissederek göç yollarını buna göre düzenledikleri söylenir...
Piramit Merkezli Ley Hatları ise; doğada yaşam enerjisinin kaynağıdır ve fiziki olarak gözlemlenebilir, tespit edilebilir. Yani kıta levhaları, Fay Hatları, volkanik bölgeler, sıradağlar, akarsu havzaları, petrol ve doğalgaz rezervleri gibi çok somut coğrafya unsurlarıyla varlığı görünür haldedir. Bu yaşam hatları yaydığı jeo-enerji, bio-enerji ve mistik-enerjisiyle milyonlarca yıldır Dünya’daki biyolojik yaşam çeşitliliğini üstüne çekmiştir, belki de oluşmasını sağlamıştır. Bu nedenledir ki insanlığın en eski yaşam alanları ve antik kentleri, bu yaşam enerjisi dağıtan hatların üzerinde kurulmuştur...
Fay Hatları ve Volkanik Dağlar, yaşam enerjisinin fiziksel yansıması olarak Ley Hatları boyunca ilerlemektedir. Bu sayede Ley Hatları fiziki olarak gözlemlenebilir ve tespit edilebilir. Mesela kıta levhaları, Fay Hatları ve volkanik dağların; çoğu bölgede yaşam hatlarıyla örtüştüğünü ve aynı istikamette ilerlediklerini görürüz. Yaşlı kıta Afrika’nın güneyinden gelerek Nil’in ve insanlığın doğduğu Viktorya Gölü üzerinden geçerek Etiyopya’da bir dizi volkanlar vadisi oluşturan ve Kızıldeniz ortasından Bakaa Vadisi boyunca ilerleyen Fay Hattı, Ley Hattıyla kol kola yürür. Kuzey Anadolu Fay Hattı Bingöl, Erbaa, üzerinden geçerek Hititler’in Başkenti Hattuşa’nın olduğu Çorum Osmancık’ta tam 16M8K noktasında kavis alarak yön değiştirir ve Bolu, Düzce üzerinden geçerek Marmara Fay Hattını oluşturur. Fay Hattının oluşturduğu bu kavis bölgedeki Ley Hatlarıyla uyumludur...
Yani günlerdir televizyonda uzmanların anlattığı “aşırı enerji depolanmış stres yüklü fay hatları” Kadim Medeniyetlerin takip ettiği, beyaz ve kara enerji olarak adlandırılan ley hatlarının ta kendisidir. Hatta ve büyük ihtimalle binlerce yıl önce Anadolu'da bu enerji hatları deneme yanılma yoluyla beyaz mı?, yani “pozitif mi”, yoksa kara, yıkıcı “negatif” enerji mi biliyorlardı. Bilinmese binlerce yıl önce Amori kökenli Birinci Babil Hanedanlığı'nın altıncı Kralı Hamurrabi neden “ Bir inşaatçı herhangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu binayı usulüne göre yapmaz ve bina yıkılıp insanların ölümüne sebep olursa, inşaatı yapanın cezası idamdır” diye yasa koysun değil mi?
Hamurrabi Kanunları'nın düzenlendiği yıl M.Ö 1760...
Üstelik de Hammurabi Kanunları, Sümer yasalarının uyarlaması ile ortaya çıkmıştır. Yani geçmişte bu dönemden önce toplanan yasa koleksiyonları arasında Ur Kralı ur-Nammu'nun MÖ 2050 yılına, Eşnunna'nın MÖ 1930 yılına ve İsin'li Lipit-İştar'ın MÖ 1870 yılına ait kanun kitabı yer alır. O zaman “Arkeosismoloji” ile “Arkeoastronomi” de geçmişte paralel olarak yer almıştır diyebilir miyiz? Gökyüzünde yıldızların rutin dizilimlerini, ay ve güneş tutulmalarını, yaz ve kış gün dönümlerini ve yeryüzündeki doğa olaylarını aynı rutine bağlayan gözlemlerle çözerek, olası afetler önlenmiş olabilir mi?
Güney Amerika’da Kolombiya, Kuzey Amerika’da Oregon, Pasifik’te Fiji adası, And Dağları ve Himalayalar boyunca ilerleyen fay hatları hep ley hatlarıyla yan yana ilerler. Doğu Anadolu’da, İtalya’da Etiyopya’da, Kamerun’da, İzlanda’da ve Meksika’daki volkanik dağlar dizisi adeta bir cetvelle çizilip dizilmiş gibi ley hatlarının üzerindedir. Fay Hatları ve volkanik dağlar ile Ley Hatları arasında somut bir ilişkinin olduğu çok açık görülür. Tüm bu volkanik dağların tam merkezinde bulunan Gize Piramitleri de üç dağ gibi dizilmiştir. Kimine göre 3000 yıllık, kimine göre 10000 yıldan fazla süredir orada öyle durur bu Piramitler. Demek ki evrenin matematiğini binlerce yıl önce çözmüş olan kadim medeniyetlere ihtiyaç var. Küçük bir hesaplama ile Ankhor, Giza ve Nazca üçgenine bakınca da bunu anlamak mümkündür. Kabe, Mescid-i Aksa ve Ayasofya için de aynı matematiksel oran mevcuttur; Evrenin matematiği Altın Oran, beyaz enerji hatları üzerinde dimdik bulunur. Son yaşadığımız deprem felaketinde 2000 yıl ve öncesine ait Antik yapıların sapasağlam durduğu gibi...
İnsanoğlu garip bir yaratık kara enerji yani Fay Hatlarının haritasını çıkartmayı başarıyor, ama dönüp beyaz enerji Ley Hatlarını inkar ediyor, üzerine düşüp, tespit edip yapılanmayı bu alanlarda gerçekleştirmiyor...
Arkeosismoloji-Paleosismoloji...
@arkeoportal




YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI