www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri
Bugun...


Veli Tiryaki

facebook-paylas
Türkiye’de temel problem şu, bilgili olanların yetkisi yok, yetkili olanların da bilgisi yok…”
Tarih: 16-08-2022 00:35:00 Güncelleme: 16-08-2022 16:49:00


Bütün uzmanların zamanının geldiğine hem fikir olduğu İstanbul Depremi yaklaşırken yine bir Ağustos ayındayız, 23 yıldır olduğu gibi 1999 depremini anacağız. Yine bir çok insan  umursamazca günlük sıradan yaşam mücadelelerine devam edecek, devlet erkanından güzel süslü sözler duyacağız.

Ülkemizin en önemli gündemi Deprem olmalı,siyasi meseleler ve ekonominin kötü gidişatını saymazsak, ülkemizde şu an daha önemli başka bir konu göremiyorum.

Geliyor gelmekte olan bana göre olası İstanbul Depremi ülkemizin ulusal güvenlik meselesidir.

Ancak Aydının beklenen tarihsel büyük depremlerin yaşandığında Aydının bu yapı stoğu ile durumunu düşünemiyorum bile…

Aydın için 23 yıldır uyarıyorum.

*1980 öncesi yapılan  binalarımız,

*1980-2000 yılları arasında yapılmış binalarımız

*2000 yılı sonrası yapılmış bina stoğumuz tespit edilip gerekli çalışmalar hemen başlanmalı.

Gerçek olan şu Aydın için mevcut binaların toplamının %70’i, 2000 yılı öncesi yapılmış. Zemin etüdü olmayan, yapı denetim hizmeti almamış, hazır beton ve nervürlü donatı kullanılmamış binalardan oluşuyor. Nokta…

Buradan 2000 yılı öncesi yapılmış olan  binalarda problem yaşanabileceği sonucunu çıkarabiliriz.

Aydının zemin durumunu Jeofiziksel açısından Vs30 kayma dalgası hızlarına göre yorumlandığında ise İzmir Denizli yolunun altında Vs30 kayma dalgası hızlarının 150-200 m/sn. olduğunu ve depremin en ciddi hasarı bu mahallelerde yapacağını söyleyebiliriz. Menderes bulvarındaki 2000 öncesi verilen ilave kat yapılmış binaları düşünmek bile istemiyorum.

Aydında oturan vatandaşlarımızın neye dikkat etmesi gerekir?

*Oturduğunuz bina 2000 yılı öncesinde mi yapılmış, sonrasında mı?

*Binanızın bulunduğu mahallede, Vs30 kayma dalgası hızına göre zemin durumunuz iyi mi kötü mü?

Kısaca binanız 2000 yılı öncesi yapılmışsa ve binanın bulunduğu zemin çok kötü ise bir evde değil de  bir mezarda oturuyor olabilirsiniz.

Aileniz ve siz deprem sonrası ölmeyebilirsiniz ancak sakat kalabilirsiniz.

Bu şekilde binalarda oturan vatandaşlarımıza tavsiyem ise en hızlı şekilde 2000 yılı sonrasında yapılmış, zemini daha sağlam bir binadan daire alamıyorlarsa kiraya çıkmalarıdır.

Bu 17 Ağustosda Aydında Kensel Dönüşüm kapsamında ada bazlı dönüşümü, depremin jeofizik, geoteknik ve zemin mekaniği kısmında oluşacak sıkıntılarını, depremin mühendislik etkilerinin senaryolarını  tartışalım konuşalım.

17 Ağustosun üzerinden 23 yıl geçmiş biz hala arama kurtarmayı konuşuyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinin sahip olmadığı profesyonel ekiplerimiz var. Neden?

Eğer siz binaların yıkılıp yıkılmayacağından emin değilseniz ve bunun için aradan 23 yıl geçmesine rağmen kayda değer ciddi şeyler yapmamışsanız elbette ki arama kurtarma sizin için önemli olur.

23 yıldır AFAD Tatbikatlarında  deprem olsun, çürük binalar yıkılsın ve elimizdeki tecrübeli arama kurtarma ekipleriyle olaya müdahale edelim senaryosunu prova ediyoruz.

Kıymetli okurlarım üzülerek söylüyorum, betonarme bir bina çöktüğünde ne yaparsanız yapın binanın tonlarca ağırlığında demir ve beton enkazından, o an ölmeden kurtulma ihtimaliniz büyük olasılıkla tesadüflere bağlıdır. 

Oysa bizim yapmamız gereken şey, olası en ciddi depremde bile göre ayakta kalacak binaları inşa etmeye çalışmak olmalıdır.

(TBDY – 2018’e göre yapılan bir binanın çökme ihtimali neredeyse imkansızdır.)

Oysa 35-40 sene önce yapılmış olan zemin etüdü olmayan, hazır beton, nervürlü donatı kullanılmayan, yapı denetim hizmeti almamış, iskanı olmayan, belediye denetimi ve gözetimi olmayan binalardan 6.52-7,00 magnütüd aralığında olabilecek bir depremde ayakta kalmasını beklemek hayalciliktir. 

Kendimizi kandırmayalım. Amacım elbette ki insanları korkutup sonra arkama yaslanıp kahvemi içmek değildir. Tam tersine bu konuda 23 yıl emek vermiş bir gönüllü olarak  bu kadar insanın hayati tehlike içinde olduğu bir şehirde insanları uyandırmak ve önlem almalarını sağlamak en büyük amacımdır. 

 Uyandırma görevi olan Horozun  sabahları bizi uyandırdığı için kesilmesi gibi, kim insanları uyandırıyorsa, maalesef sesi kesilmeye mahkumdur…

Siz bilgili insanlara değer verip sonrasında yetki de vermiyorsunuz. Bu nedenle önemli makamlarda bulunan bilgisiz yöneticilerin  çözemediği problemlerle yaşamaya mahkum kalıyorsunuz . 

Depreme tüm ülkede olduğu gibi Aydınlı hemşehrilerimizde yeterince hazır değil.

Bu konuda nasıl olsa devletin çalışan kurumu insanları var diye bakıyoruz. Onların bizleri yıkıntılardan ölü veya diri çıkarmak üzerine hazırlık yaptığını düşünmüyoruz bile. STK, devlet ve vatandaşlar afetlerde organizasyonun üç ayağını oluşturur. Biz hep devlet ayağını konuşuruz ama vatandaşlar hazır olduğu sürece, bilinç arttığı sürece devletin eksiklerini görecek ve devleti ve sivil toplum kuruluşlarını bu alanda baskılamaya başlayacak. Burada vatandaşlarımız yeterince hazır değil vatandaşlarımız bireysel hazırlıklarını yaptıktan sonra aile, çevre ve apartman olarak hazırlıklarını devam ettirmesi gerekiyor. İnsanımızın afetlere hazırlık konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor.Şu anda baktığınız zaman toplum afetlere yeterince hazır değil. Bu hazırlıkların hem teorik olarak hem de uygulamalı olarak hızla geliştirilmesi gerekiyor.

Son sözüm: Biz yıllarca deprem sırasında ne yapacağımıza odaklandık. Deprem sırasında ne yapacaklarımız çok sınırlı ama depremden önce yapacaklarımız çok net ve belirli.

Veli Tiryaki

AKDF Y.K.ÜYESİ

 

 





YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI