Merkez Bankası Başkanımız Nebati’nin heyecanını ışıltısını gölgeleyecek haberler geliyor. Dolar 16,11 lira, faizin durumu belli. Benzin ve Mazot fiyatlarını tutana aşk olsun.

Hükümet KKM ile tutamadığı dolar ve enflasyona karşı şimdi de enflasyona endeksli bono çıkarmaya hazırlanıyor. Bononun finans sistemini bozacağı, enflasyonu ise daha da katılaştıracağı belirtiliyor. Hükümetin “faiz neden enflasyon sonuç” iddiasıyla başlattığı ekonomi tezi, çıkmaza saplanıyor. Kur korumalı mevduat (KKM), YUVAM Hesabı ve satılan milyarlarca dolar ile tonlarca altın TL’deki erimeyi durduramayınca hükümetin aylardır üzerinde çalıştığı enflasyon endeksli bono yeniden gündem oldu. Ekonomistler, bu ürünün enflasyonu ve kuru durduramayacağını belirterek mücadele için ekonomi kurallarına dönülmesi uyarısı yapıyor.

Sanayide enerji maliyetleri katlanmış rekabet şansını kaybetmiş, Elektrik, doğalgaz ücretleri cepleri yakıyor. UMUT Kaçak çalıştırılıan Afganlı Suriyeli olmuş.

Vatandaşın Mutfağı yanıyor. Temel gıda maddelerinin fiyatlarına yetişemiyoruz.

Türkiye’de ilk çözülmesi geren mesele enflasyon olmalı. Israrla yazacağım. İktidarıda Mutfak yıkacak. Yaşamımızı sürdürmeye çalışırken her şeye gelen zamlar, artan vergiler nedeniyle elde avuçta hep sıfırdayız. Emekli maaşlarındaki değer kaybı son 5 yılda 1/5 düştü. Salı pazarında, Cuma pazarında atılan bozulmuş meyve sebzeleri akşam temizliğinden önce toplayan vatandaşlarımızı görmek tüm umutları git gide tüketiyor.

Tabiri caiz ise piyasadaki fiyatlar yüzünden cebimiz ishal olmuş durumda.

Birde şu pazarda Markette Zam ve Fiyat denetim yapmış gibi görünen Zabıtaları görünce delirmemek mümkün mü, pazarda Pazarcının fiyatlar yüksek gözükmesin diye etiketlere yarım kilosu şu fiyata etiketlerini topluyarak enflasyonla mücadele ediyoruz.  

Ülkemizde esnafın, sanayicinin, tüccarın, üreticinin, memurun, işçinin, emeklinin durumu belli....

Milletin de fabrika ayarlarına geri dönmesi lazım ama nasıl olacak?

Mutsuz toplum mutsuz!..

Eğitim öğretimin cılkı çıktı. Okuyan evlatlarımız üniversiteli oldu ama işsizler.

Ev fiyatları, Araba fiyatları uçtu, yere hiç inmiyor... Piyasa allak bullak...

Böyle giderse ileriki günler daha da beter hale gelecek, bu günleri ünlü filozof Diogenes (Diyojen) gibi mumla arayacağız.

Allah aşkına, iktidarı temsil edenler içindeki ülkesini, milletini, devletini sevenlere sesleniyorum... Ne olacak halimiz?

Bir zamanlar tarım ülkesi olmakla övünüyorduk. Bugün köylü tarlasını ekemiyor, ekmesi için gereken tohum, gübre, mazot alacak parası yok...

Son zamanlarda yapılan zamlar nedeniyle zirveye oynayan ekonomik kriz bize korona virüs salgınını bile unutturdu. “Bu salgından nasıl kurulacağız diye düşünürken, karnımızı nasıl doyuracağımızı düşünmeye başladık.

Hak mı, reva mı, bu? Adalet zamların neresinde duruyor? Zengin yine zengin, olan hep iyice fakirleşmiş halka oluyor. 

Türkiye’de ilk çözülmesi geren mesele hayat pahalılığı, enflasyon olmalı. Yaşamımızı sürdürmeye çalışırken her şeye gelen zamlar, artan vergiler nedeniyle elde avuçta hep sıfırdayız. Salı pazarında, Cuma pazarında atılan bozulmuş meyve sebzeleri akşam temizliğinden önce toplayan vatandaşlarımızı görmek tüm umutları git gide tüketiyor

Cepler boş, fileler bomboş.