PolitikYol’un sorularını yanıtlayan Özel’in cevapları ve sorular şöyle:

Seçim döneminde hem medyada hem de AK Parti tarafından en çok eleştirilen konumuna gelmiştiniz. Kaldı ki parti içinde de tartışmalar vardı. Günün sonunda CHP birinci parti oldu. Sizce bunu nasıl başardınız?

Kurultayda partiyi iyi yöneteceğime söz vermiştim. İyi yönetmekteki en önemli şey ölçme ve değerlendirmedir. İlk geldiğimizde partide hiç olmayan beş kişilik bir ekiple CHP Ölçme Değerlendirme birimini kurduk. Bu birim nereye anket yapacağımıza, kaç kişiyle yapacağımıza ve hangi sorulara cevap arayacağımıza ilişkin çok titiz bir çalışma yaptı. 360 bin tekil anketle adayları belirledik, 250 bin tekil anketle de adayları takip ettik. Benim son hafta sonu gideceğim her ilçe bile anketlerin yönlendirmesiyle oldu. Mesela Artvin’de kaybediyoruz, ne yapabiliriz, bu seçmen bize nasıl oy verir gibi çalışmalar yapıldı. Hiç hesapta yokken mesela Marmaris’e gittik çevirdik, doğru mesajları verdik.

O yüzden birincisi kurumu iyi yöneterek, ikincisi ise 43 yaş ortalamasında bir Parti Meclisi (PM) var. Eskiden PM iki ayda bir toplanıyordu. Ben PM’yi iki ayda 11’i yerel seçim gündemli 13 kez topladım. Genç, dinamik, zeki, örgütten gelen ve 5 Kasım’da değişimle görevlendirilen Parti Meclisi’ni gerçek bir meclis gibi çalıştırdım.

Üçüncüsü 46 yaş ortalamasında genç bir Merkez Yönetim Kurulu’yla (MYK) her konuyu derinlemesine tartıştık. Kararlarımızı hep birlikte, ortak akılla aldık. Birçok adayımız bu süreçte değişti. Her adayın arkasında, her biri kendi hikayesine sahip olan detaylı bir çalışma vardı.

Başarının sırrı, moralin bozulduğu anlarda bile “Bir başarı her şeyi çözer” düşüncesiyle hareket etmek ve odaklanmaktı. Bir de otobüsün üstüne çıkana kadar zorlanacağımızı söyledim.

En güvendiğim tarafım, 2019 seçimlerinde 41 ilde 247 adayı tanıtmıştım. Yerel yönetim aday tanıtımı benim için aşina bir alan. Kısa sürede 32 ilde 106 miting düzenledik. Mitinglerde, emekliler, atanamayan öğretmenler, staj ve çıraklık mağdurları gibi farklı kesimlerin sorunlarını sürekli gündeme getirdik. Aynı zamanda, o günün gündemine dair konuları da işledik.

Etkili bir iletişim ve detaylı hazırlık sayesinde, seçmenle olan bağımızı güçlendirdik. Güçlü bir ekibin desteğiyle, eskiden tek başıma yaptığım bu çalışmalar artık daha kolay hale geldi. Burada Şevket Yaman ve Meriç Tafolar’ın desteği büyüktü. Ayrıca bizden önce genel merkezde tek bir gazeteci her şeyi organize ederdi. Bizim dönemimizde beş gazeteci organizasyonda yer alıyor.

Genç ve kadın adaylara olan inancım, seçmen tarafından da paylaşıldı ve bu, partimizin genç ve kadın dostu bir parti olarak algılanmasını sağladı. Bu, sadece bir seçim stratejisi değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine dayanan bir yaklaşımdır.

Çok sayıda genç adayınız kazandı. Bu durum ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Genç ve kadın adaylarımıza güvendim ve inandım. Seçmenin de kredi vereceğini biliyordum. Her yerde ekstra 5-6 puan ekstra kredileri oldu. CHP gençlerin ve kadınların partisidir. Atatürk, Cumhuriyet’i gençlere emanet etti ve kadına seçme ve seçilme hakkı vererek kadını köle olmaktan, kul olmaktan vatandaş olmaya getirdi. CHP’nin bunu sahiplenmesi lazım.

Bana “Kadın ve genç formülünü nereden buldun?” diyorlar. Gençlere ve kadınlara emanet edilmiş bir Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi bu. Biz de gençler ve kadınlar üzerine gittik. Zaten önümüzde bir duvar vardı, kapalı kapı var. Bir giremediğimiz, aşamadığımız bir duvar var, kapısı var, anahtar bizde; kadınlar ve gençler… Cumhuriyet öyle kurulmuş. Yani Cumhuriyet’in kurucu kadroları zaten bu çocukların yaşındaymış o zamanlar. O yüzden bunu çok önemsiyorum.

CHP geçen sene iktidara gelseydi “Kiminle yönetecek” diye bir sorunumuz vardı. Ancak artık var olan genç arkadaşlarımızla tecrübeli kadrolar olacak. Yarının CHP’si bu kadroların içinden bakanlar çıkacak, cumhurbaşkanı çıkacak, CHP genel başkanı çıkacak.

Genel başkan çıkacak cümleniz önemli…

Özgür Özel 70 yaşına kadar kalacak ve o zaman mı devredecek? Özgür Özel, gençliğin ve değişimin karşılığını görerek buraya geldiyse, mutlaka kendinden genç birisine burayı devrederek çok uzatmadan değişimi başardığı anda burayı devredecek.

Şu anda 20 bin 500 belediye meclis üyesinden 6 bin 500’ü genç. Bunu kotaları tavizsiz uygulayarak yaptık.

Erken seçim istiyor musunuz?

Yerel seçimde seçmenle bir akit yaptık. Onlara dedim ki: Bize oy verin, bize güç verin. 1 Nisan’dan itibaren sizin hakkınızı savunacağım, yok sayılanların, hiçe sayılanların sesi olacağız. Hükümet emeklileri yoksul bıraktığı için sarı kart gösterin. Şimdi bunu deyip arkasından erken seçim istersen o seçmeni kandırmış olursun. Ben seçmene meydanda söylenmeyen hiçbir şeyi sonuca yorum olarak katmayı sevmem. Biz demedik ki “31 Mart’ta bize oy verin ve biz hükümeti erken seçime zorlayacağız.” Deyip de kazansam diyebilirdim. Ama demediğim için seçmenin bana gösterdiği güveni saçmamam lazım. Halk erken seçim isterse olur. Halk belediyeleri değiştirmek isterse hepsini değiştirir. Ama bu seçim sonucunu ‘erken seçim’ diye yorumlamıyoruz.

Kurultay tartışmaları geride kaldı mı?

Kurultay tartışmaları suni bir tartışmaydı. Ben “Kurultayı bekleyenler boşa bekler, 1 Nisan’da büyük bir zafer geliyor” demiştim.

Ben aday belirleme yönteminden emin olduğum gibi adayları izliyordum. Sahada 250 bin tekil anket yaptık, performansı görüyorum, kötü gidenleri uyarıyorum. Bu kazandığınız belediyelerden öngörüp de kazanamadığımız Malatya var. Kaybetme riski olanlarından Kırklareli vardı, Edirne vardı, Artvin vardı, Marmaris vardı, üçünü kurtardık birini kurtaramadık, inşallah itirazlar sonuç alır. Bir de Hatay, halen uğraşıyoruz. Ben bu tabloyu görüyordum zaten. O yüzden de öyle bir tartışma olması imkânsız. Yani doğru değil.

Bir de şu anda halk bize iktidar olalım, halk bize dertlerini dile getirelim diye bir kredi verdi. Bu kredi meselesi de bir tüketici kredisi değil. Borçlarını kapat veya al sana harca diye vermedi. Yatırım kredi açtı bize halk. Gelecekte gençleşerek, kadınlarla, bilimsel olarak çalışarak iyi kadrolar kurarak Türkiye’yi iyi yöneteceğimizi taahhüt ettik. Bu yatırım planına kredi açtı. Halk ‘hadi yapın’ diyor. Seçimlerden sonra halkın güveni boşa çıkarmazsak bu krediyi sürdürecek, boşa çıkarırsak geri çağırır.

Van’da DEM Parti’nin yaşadıkları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Van’daki durum kabul edilemez. Van’ın iradesine pusu kurulmuştur. Dört kişilik ekibimiz Van’a gitti. Olabilecek en sert, şiddet ve silahtan uzak durarak tepkiyi vereceğiz. Erdoğan’ın balkonda doğruyu söyleyip, YSK’da şaştığını görüyoruz. O kararlar siyasi talimat olmadan alınacak kararlar değil.

Bir de CHP’nin kazandığı bazı belediyelerdeki mazbata sorunları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Suç duyurusunda bulunduk ve mazbataları alacağız. Bürokratlara da şunu söylemek istiyorum; yarın izahını yapamayacağınız hiçbir imzayı atmayın.  İmzayı atmadığınız için kimse size bir şey yapamaz, ama atmamanız gereken bir imzayı atarsanız bunun bedelini ödersiniz.