Nereden yakalım?

Merhabalar,

Çok uzun zaman oldu yazmayalı. 

Sigortacılıkta çok sık karşılaştığım konuyu yazmak istedim bu yazımda.

Her gün yeni bir mevzuat çıkıyor. Bu mevzuatlar neye göre ve kime göre düzenleniyor bilmiyorum. Bildiğim tek şey hangi kanun çıkarsa çıksın biz içimizde ki canavarı öldürmediğimiz sürece nafile.

Bugünlerde trafiğin en korkulu rüyası bence akülü araçlar. Ehliyet, poliçe zorunluluğu yok. 15 yaşında çocuklar da kullanabiliyor 70 yaşında gençler de ☺.

Geçenlerde başıma gelen bir olayı anlatayım.  Akülü araç kullanıcısı, ters yönden gelerek, sigortalımın kullandığı araca çarpıyor. Araçta maddi hasar meydana geliyor. Çok şükür bu kadarla atlatıldı. Akülü araçlarda ehliyet ve trafik sigortası zorunluluğu olmadığı için kendileri, aralarında tutanak tutamadılar. Polis çağırıldı. Akülü aracı kullanan şahıs, bir büfede çalışıyormuş, sipariş götürmek için almış akülü aracı. Ve polis, delikanlıya acıyarak tutanak tutmadı. Gençte kask bile yoktu. Karakola gideceksiniz şikayetçi olacaksınız diyerek sigortalımın talebini ret ederek, sigortalımı mağdur etti diyebiliriz. Kasko var diye, akülü aracı kullanan kişi hiçbir sorumluluk almayacağını söyleyerek kaskodan faydalanın dedi. Ve oradan ayrıldı.

Önce kaskonun ne amaçla yapıldığını belirteyim. Kasko, kişinin kendi aracına, elinde olmayan nedenlerle verdiği zararı ödemek için yapılır. Kasko, kullanıldığı zaman, bir daha ki yenilemede, şirket tarafından yapılan hasar ödemeleri değerlendirilerek fiyatlar belirlenir. Ve genellikle de fiyatlar yükselir.

Yurdumun insanı o kadar bencil ki, kaskosu olan aracın hasarının bedava yapıldığını sanıyor. Karşı taraf kaskoluysa cana geleceğine mala gelsin diyor ve sorumluluk almıyor. Her gün değişen mevzuatta en büyük açıklardan biridir bu tür hasarlar. Kaskolu araçlara, çarpıp kaçmalarda, anlattığım örnekte olduğu gibi ehliyet vs zorunluluğu olmayan araçların verdiği zararlarda, araç sahibinin hiçbir suçu olmadığı halde bütün masrafı kendisi üstlenmiş oluyor. Mevzuatta ki bu açıktan dolayı da mağdur olan kişilerin sayısı fazla diye düşünüyorum.

Bir de olaya başka bir açıdan bakmak lazım. Akülü aracı kullanan kişi, aracın altında kalsa yaralamalı veya ölümlü kaza olsaydı? Buyurun buradan yakın. Araç sahibinin başı derde girecekti. Akülü aracı kullanan kıymete binecekti. Ya da akülü araç bir çocuğa çarpsaydı?  Polis yine tutanak tutmayıp, karakola mı gidin diyecekti? Yine akülü aracı kullanan arkadaşı görmezden gelebilecek miydi? Ya da akülü aracı kullanan arkadaş, kendi aracına veya yakınlarına zarar verseydi?

İğneyi hiçbir zaman kendimize batırmıyoruz. Kurallar bize sökmüyor. Çünkü hepimiz çok dikkatli ve usta şoförleriz. Madem çok ustayız ve dikkatliyiz, bu kadar kaza niye oluyor? 

Siz söyleyin? Nerden yakalım? Nerden yakarsak yakalım içimizde ki trafik canavarını öldürmediğimiz sürece, o bizim, sevdiklerimizin canını yakacak. 

Kazasız belasız günler dilerim.