HDP’YE BAKANLIK VERİLMELİ Mİ?

      Sayın okurlarım;  ekonomik krizle boğuşan ve can çekişen halkın asıl ekonomik gündemini değiştirmek maksadıyla son senaryo olarak bilinçli şekilde CHP milletvekili Sayın Gürsel Tekin’in basın açıklamasındaki talihsiz açıklama oldu. HDP’ ye bakanlık verilmeli mi ?

      Konuyu biraz açarsak, aslında HDP’ ye bakanlık kesinlikle verilmemelidir. Zira HDP geçmişten günümüze halen PKK ve uzantısı YPG’ yi terör örgütü olarak kabul etmemektedir.

Geçmişte AKP iktidarı ve önceki süreçte ülke terörle mücadele ederken, her ortamda PKK’ nın yanında bulunmuş, PKK’nın tüm eylemlerinde HDP’ li milletvekilleri Emniyet güçlerinin karşısında, PKK’nın yanında olmuştur.

Unutmamalıyız ki HDP’ li bir milletvekili PKK eylemi sırasında emniyet güçleri üzerine PKK’lılar ile birlikte taşlı saldırıya dahi katılmışlardır.

Evet; aslında önümüzdeki seçimler sonrası millet ittifakının iktidara gelmesi sonrası oluşacak yeni hükümet içerisinde PKK’ ya bakanlık bunlardan dolayı verilmemelidir. Ancak; HDP’ yi meclise sokan ve TBMM Başkanvekilliği verilmesine onay veren AKMHP iktidarı değilmidir?

HDP legal bir parti olarak, her parti gibi belli bir zümreyi temsil etmektedir. Geçmişte AKP içerisinde siyaset yapan ve milletvekili seçilen Dengi Mir Fırat, daha sonra AKP’ den istifa ederek HDP’ de siyaset yapmaya başlamıştır. 

2015 yılında AKP iktidarı zamanında HDP’ ye iki bakanlık verilmiştir.

Yani HDP’ ye bakanlık verilmelimidir? Yoksa verilmemelimidir? Sorularının muhatabı AKP, önce kendi zamanında HDP’ ye verdiği bakanlıkların hesabını millete anlatmalıdır.

Evet; HDP bugüne kadar eylem ve söylemleriyle PKK terör örgütünün sözcülüğünü ve savunmasını yapmış, halen de yapmaktadır. Ülkemizin muhtelif seçim bölgelerindeki teşkilatlarında PKK terör örgütünün dağ kadrolarında görev almış veya teröristlere yardım/yataklık yapmış kişilere yer verdiği bir gerçektir. Ancak;  demokrasinin  gereği olarak, TBMM’ de temsil hakkı tanınan terör destekçisi ve yanlısı bir siyasi partiye karşı gereken yasal işlemleri yapmak iktidarın ilgili kurum ve kuruluşlarının görev  ve sorumluluğundadır. Terör örgütünün ele başı Abdullah Öcalan’ ın kardeşini devletin resmi kanalı TRT’ de seçim propagandası için çıkartırsanız, Emniyet güçleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin birlikleri önünde gösteri yapan teröristlere dokunmayın diye Valilikler kanalıyla eylemsizlik kararı verirseniz, teröristleri yargılamak üzere devletin yargıç ve hakimlerini kurduğunuz seyyar mahkemelerle teröristlerin ayağına çağırırsanız bunun hesabını muhalefet değil, iktidar vermelidir.

Türk halkının canını kasteden, Mehmetçiklerimizi şehit eden, PKK terör örgütünü koruyan ve kollayan HDP’ ye bırakın bakanlık vermeyi, TBMM’ de temsil edilme ve parti kurma hakkı dahi kesinlikle verilmemelidir. Bu nedenledir ki; iktidarın HDP hakkında başlattığı kapatma kararının acilen sonuçlandırılması, HDP çatısı altında siyaset yapan il, ilçe yöneticilerinden, üyelere, milletvekilleri, belediye kadrolarında çalışan tüm şahısların araştırılarak, teröre karışmış, yardım ve yataklık yapmış herkesin yargılanarak, cezalandırılmaları sağlanmalı, aynı zamanda siyaset yasağı getirilmelidir. HDP’ den istifa eden yöneticilerin kesinlikle başka bir parti çatısı altında siyaset yapma yasağı getirilmelidir. Ayrıca; sadece HDP değil, kuruluşunu tamamlamış faaliyet gösteren tüm siyasi partilerin kadrolarında görev alan üyelerin ve milletvekillerinin derinleştirilmiş güvenlik tahkikatları sağlıklı olarak yapılmalı ve PKK, FETÖ, DAEŞ veya başka terör örgütleriyle bağlantısı olan herkese siyaset yasağı getirilerek, yargılanmaları sağlanmalıdır. Zira siyasi partiler; adıyla ve tabelasıyla değil, içinde barındırdıkları terör üyesi, teröre yardım ve yataklık yapan, finansal destek sağlayan terör destekçileriyle tehlikelidir.

       Sonuçta; HDP’ ye bakanlık verilmeli mi, verilmemeli mi diye gündem oluşturan kesimlere sözüm şudur ki, sadece HDP değil, hangi terör örgütü olursa olsun, teröre destek veren tüm siyasi partiler ayıklanmalı ve temiz, şeffaf siyasetin önü açılmalıdır.

                                                                                                                             Saygılarımla

Kamil Süren