ŞİDDET HİÇBİR SORUNU ÇÖZMEZ.

    Son zamanlarda iyice ayyuka çıkan kadına şiddet vakaları insanları çığırından çıkarmaktadır. Sadece kadına şiddet mi? Tabi ki sadece kadına şiddet değil, çocuklara şiddet, hayvanlara şiddet kendini bilen insanların davranış tarzı asla değildir. Hiçbir neden şiddet için geçerli bir davranış ve çözüm yolu değildir. Kadın eşinden boşanmış, çiftler birbirini aldatmış, şiddet uygulamaya değer mi? Tabi ki hayır. Her iki taraf içinde geçerli olan davranış metodu, tekrar evlenirsin, düzenini kurarsın ve hayatına devam edersin. Oysa boşandığı eşine veya sevgilisine şiddet uygulamakla ölümüne sebep olan birey hapislerde hayatını çürümeye bırakırken diğer bireyin ölümü ile evde anasız ve babasız kalan çocuklar bu acıları çekmek zorunda mı? O çocuklar kendi isteği ile mi dünyaya geliyor? Birbirini severek evlenen ve beraber olan kadın ve erkek sırf zevkleri uğruna dünyaya getirdikleri çocuklarını düşünseler ve eğer şiddetli geçimsizlik söz konusuysa adil bir şekilde boşansalar ve çocuklarının geleceği için yine beraber bir yol izleseler olmaz mı? Bu cinayetler nasıl bitecek? Bu şiddet olayları nasıl bitecek? Kadın cinayetlerinde erkeklerin fiziksel güç kullanmaları, onların üstün birey olduklarını değil, insanlık dışı hayvani güçlerini göstermektedir. Sadece erkeğin kadına şiddetini, boşanan erkeğin ayrıldığı eşine şiddeti değil, konumuz her türlü şiddeti kapsamaktadır. Yatılı yurtlarda küçük çocuklarının tecavüz ve şiddet olaylarından tutun, yoldaki zavallı masum hayvanlara yapılan zulümlerde bir şiddet olaylarındandır. Diğer taraftan yolda hiçbir şeyden habersiz yürüyen bir kadın, bir çocuk veya bireyin kimliği belirsiz kişilerce darp edilmesi, tecavüze yeltenilmesi, okulda öğrenim için çaba gösteren bir çocuğun öğretmeni tarafından kulağının koparılırcasına çekilmesi, dövülmesi istenmeyen, en büyük şiddet olaylarındandır. Bu kış günlerinde insanca yaşamak varken, hayvani duygularla insanlara, kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yapılan her türlü şiddet olaylarını şiddetle kınıyorum. Acaba bu şiddetin asıl nedenleri nelerdir? Ekonomik sıkıntılar ile çıkmaza düşen ailelerin cinnet olayı mı desek, yoksa basit nedenleri büyütüp, onların arkasına sığınan hayvani duygulu insanlar mı? Lütfen; soruyorum sizlere, bizlerin zamanında, bundan 20- 30 yıl öncesi böyle şiddet olayları bu kadar çok muydu? Sanıyorum ki bu kadar şiddet söz konusu değildi.

     İnsanlığımızdan mı utanalım, yoksa insanlığından utanması gereken bazı kesimleri mi ayıklayalım. Son zamanlarda idam cezasının geri getirilmesinden söz eden kesimlerin haklılığına inanmaya başladık. Ama idam cezasının da mevcut yönetimlerle yanlış ve geri dönüşü olmayan suçsuz insanlarında ölümüne neden olabileceğine inanıyorum. Adalete güvenimizin azaldığı bir dönemde insanların kendi ceza sistemlerine başvurmaları sonucu geldiğimiz bugünlerden kurtulmak için idam cezasının çocuk katillerine, küçük yaştaki kız ve erkek çocuklarını tecavüz edenlere, vatan hainlerine, terör suçlularına ve yüce Allahımın verdiği canı alma cüreti gösteren katillere uygulanması arzusu ile geri getirilmesini kesinlikle savunuyorum. Ancak; düşünce suçu işlemiş insanlara idam cezası uygulanması geçmişte düşünce özgürlüğünden idam edilen günahsız insanlarımızın ölümünü hatırlatmakta ve kötü yönetimler nedeniyle keyfiyetli idam cezalarının uygulanabileceğinden de bir o kadar korkuyorum. Bu nedenlerle de idam cezasının çözüm olduğuna inanmıyorum.