TARİH YAZMAYA GELENLER TARİH OLUP GİDİYORLAR.

      Tarih yazmak için geldiler, geldiler gelmesine de sonuçta yapılan yanlışları seçmen affetmedi ve tarihe gömülüp gidiyorlar. Lider, yöneticidir, kendisine inanan, güvenen halkına yanlış yapmamalı. Eğer yanlış yaparsa, dün olmasa da bugün halkı tarafından al aşağı edilirler.

     Evet ; arkadaşlar, İYİ Partinin temelleri atılırken çok ümit veren Atatürkçü yapısıyla sağdan ve soldan bir çok partilerden halkı bünyesinde toplamaya başardı. Çünkü, halk bir arayış peşindeydi, ülkemizin Cumhuriyet ve Atatürkçü çizgiden kopmaması için uğraş vereceğine inandığı bir parti arıyordu, lider arıyordu. İşte; İYİ Parti kurulduğunda il ve ilçe kadrolarında yer alan on binler, hatta zamanla yüzbinler ve milyonlara ulaşan üye kadrolarıyla tam bir aile yapısında inanmış, güvenmiş olan insanlar vardı. Lidere güveniyordu, inanmış insanlar toplanmıştı, ta ki Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında oluşturulan Kuvayi Milliye yapısıyla toplanan bu insanların kurduğu İYİ Parti, zamanla ilke ve ülküsünden uzaklaşmaya başlayıncaya kadar!!! Bırakın 84 milyon türk halkını, kuruluşunda elini taşın altına koymuş, tüm benliği ile partinin büyümesi için çalışan üyelerine dahi yanlış yapmıştır. Tabanın sesini dinlemek yerine, tepeden inme emir ve talimatlarla milletvekili ve belediye başkan adaylarını belirlemede ki  büyük yanlışları bu parti için tüm zamanını, maddiyatını feda eden inanmış üyelerini kaybetmesine neden olmuştur.  “Ya tarih yazacağız, ya da tarih olacağız.”  diyen Genel Başkan, ne yazık ki yaptığı yanlışlar, dedikodular ve son olarak basından öğrendiğimiz önemli haberlere göre oğlunun partinin paralarını kendi şahsi ticari faaliyetlerinde kullandığı haberleri üzerine istifa eden milletvekilleri, parti il ve ilçe başkan ve yöneticilerinin partiden ayrılırlarken zehir zemberek açıklamaları sonun başlangıcını oluşturmuştur.  Genel Başkanının affedilmez yanlışları sonucu iktidar partisine yanaşmasıyla anlaşıldı ki, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi çizgiden çok uzak olan, Anayasanın ilk dört maddesi başta olmak üzere Cumhuriyetin değişmez değerleriyle oynayan, ülkemizin temeline dinamit koyan  bir iktidarın yanında yer aldığını göstererek, kendisine inanmış tüm insanları hayal kırıklığına uğratmıştır. Çıkmaza düşünce de, mücadele etmek yerine, kendine inanan üye ve seçmenlerinin güvenini boşa çıkararak, istifa etmiş ve Genel Başkanlıktan ayrılmıştır. Son Genel Kurulda, Genel Başkanlığa aday olan ve seçilen Sayın Musavvat Dervişoğu, partinin temelinden yetişmiş temiz geçmişi, dürüst kişiliği ile Genel Başkanlığa seçilmesi çok yerinde bir karar olmakla, yine basın ve sosyal medyadaki çalkantılar Sayın Meral Akşener’in başkanlıktan çekilirken, Sayın Musavvat Dervişoğlu’nun Genel Başkanlığı üzerindeki muhtemel etkileri soru işaretleri oluşturmuştur. İnanıyorum ki İYİ Parti;  tekrar toparlanıp, yeni genel başkanın sevk ve idaresinde Atatürkçü çizgiden ve Cumhuriyet değerlerinden taviz vermeden ve iktidarın Anayasa konusundaki çalışmalarına destek vermeden yoluna devam edecektir. Yoksa, iktidarın ekmeğine yağ sürecek çalışmalar içinde yer alır ve Anayasamızın değişmez maddeleri başta olmak üzere ülkemize zarar verecek kararlarda desteği olursa inanıyorum ki bugünkü üye potansiyelini de kaybedecektir. İşte o zaman gerçekten tarih olmayı bırakın, siyaset olarak tarihten silinecektir. Bu böyle biline.

        Bu vesile ile sözlerime İYİ Partinin tarihsel Genel Kurultayının ülkemize ve partililere hayırlı olmasını dileği ile yeni Genel Başkan ve yöneticilerine başarılar temenni ederim. Saygılarımla

                                                                                                                         Kamil Süren