Erbil, 10. yılında 10. seçimi deneyimlemeye hazırlanan Oy ve Ötesi'nin, seçim sürecine teknolojinin kullanımı açısından getirdiği katkılara ve sistemin işleyişine de değindi. Banu Zeytinoğlu ve Murat Lostar'ın hazırlayıp sunduğu "Teknolojinin Şapkaları" yeni bölümleriyle her pazartesi saat 10.30'da Açık Radyo'dan, yayının ardından ise acikradyo.com'da ve Spotify başta olmak üzere farklı platformlarda tüm bölümleriyle podcast serisi olarak dinlenebilir.

"Sandık senin sözün"

Herkesi ilgilendiren, teknoloji ve siber güvenliği herkes için anlaşılır kılan "Teknolojinin Şapkaları"nın "Oy ve Ötesi ve yerel seçimler" başlıklı bölümüne konuk olan Oy ve Ötesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orkun Erbil, "Sandık senin sözün, sözünü orada söyleyeceksin," diyerek tüm vatandaşlara öncelikle oy kullanmaları çağrısında bulundu. Ülke genelinde 200 bin civarında sandık bulunduğunu belirten Erbil, resmî görevlilerin yanı sıra sandık başında bulunacak gönüllülere duydukları ihtiyaca da değindi. Bir önceki seçimde yoğun katılım olan İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde bile gönüllü sayısının azaldığına dikkat çeken Erbil, vatandaşları gonulluyonetimi.org adresi üzerinden Oy ve Ötesi'ne kaydolmaya davet etti.

"Oy ve Ötesi'nin en önemli katkılardan biri, teknolojinin etkin kullanımı"

"Oy ve Ötesi'nin Türk siyasetine getirdiği en önemli katkılardan bir tanesi de seçim sürecinde teknolojinin etkin kullanımı," diyen Orkun Erbil, derneğin ilk defa bir yazılım üzerinden tutanakları ve oy sayılarını alma sürecini başlattığına değinerek 10 yıllık süre içerisinde teknolojinin seçim süreçlerinde nasıl yer ettiğini de anlattı.

Banu Zeytinoğlu ve Murat Lostar "Teknolojinin Şapkaları"nda, her geçen gün hayatımızın daha da büyük bir parçası haline gelen bilgi ve iletişim teknolojileriyle güvenli ilişki kurmanın yollarını en kolay anlaşılır haliyle konuşuyorlar. İkilinin şifreleme, yedekleme, güvenli online alışveriş gibi herkesi ilgilendiren kritik konulara eğlenceli, gündelik bir anlatımla ışık tuttuğu ve hap bilgiler paylaştığı program, her yaştan ve her bilgi düzeyinden teknoloji kullanıcılarına hitap ediyor. İki eski dostun sohbet havasında geçen eğlenceli programında Zeytinoğlu "halkın sesi" oluyor ve bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanırken hepimizin aklına takılan basit ama önemli soruları soruyor. Türkiye'nin en kuvvetli ve eski bilgi güvenlik şirketinin sahibi Lostar ise bu soruları temel bilgilerle, teknolojik terimlere girmeden ve kolay anlaşılır bir dille yanıtlıyor.

Her pazartesi sabahı 10.30'da Açık Radyo'da (95.0) yayımlanan "Teknolojinin Şapkaları"nın tüm bölümleri, podcast serisi olarak acikradyo.com'da ve başta Spotify olmak üzere farklı platformlarda kaçıranları ve yeniden dinlemek isteyenleri bekliyor.

"TEKNOLOJİNİN ŞAPKALARI" HAKKINDA

Programın adını "hacker" teriminden yola çıkarak "Teknolojinin Şapkaları" koyduklarını söyleyen Murat Lostar bunun sebebini ise şu sözlerle anlatıyor: "80'lerde bilgisayar dünyasına girdiğimde bana 'hacker' denmesinden gurur duyuyordum çünkü bu terim, bir şeyin içini, dışını, sistemini çok iyi bilen, gözü kapalı söküp takabilen anlamına geliyordu. Fakat aynı dönem bilişim suçları da başladıktan sonra özellikle ABD basını 'hacker' kelimesini kötü niyetli, suçlu anlamında kullanmaya başladı. Oysa hacker illa ki kötü niyetli olmak zorunda değil, iyi niyetli de olabilir. Bu nedenle bilgi güvenliği dünyası kovboy filmlerinden esinlenerek iyi niyetlileri beyaz şapkalı, kötü amaçla hacker'lık yapanları ise siyah şapkalı olarak adlandırdı. Ancak bilişim dünyasında sadece bu iki renk yok: Kırmızı bereliler ve mavi bereliler de bir ülkenin kendi içinde yaptığı tatbikatlarda kullanılan terimlerden esinle ortaya çıktı. Aynı zamanda beyaz şapkalı olan mavi bereliler kurumların siber güvenlik seviyesini yükseltmek için çalışırken, yine beyaz şapkalı olan kırmızı bereliler ise güvenlik açıklarını tespit edebilmek adına kurumlara saldırarak sorunların tespit edilmesi için çalışıyorlar. Böylece iki taraf birbirini test ediyor. Bir de gri şapkalar var: Hayatının bir döneminde başında siyah şapka olup sonra beyaz şapkalı olanlara da gri şapka denir çünkü o hiçbir zaman pirüpak beyaz olmuyor."