Army Recognition tarafından yapılan habere göre Fireforce sistemi, 30 kilovat gücünde bir lazerle donatılmış olup, insansız hava araçlarını (İHA) engellemek ve etkisiz hale getirmek için özel olarak tasarlanmıştır. Bu bağlamda sistemin özellikle küçük ve hafif insansız hava araçlarına karşı etkili olup, yaklaşık 1000 metre operasyonel menzile sahip olduğu belirtilmektedir.

900 kilogram ağırlığında olan Fireforce, hafif zırhlı bir aracın şasisine monte edilmiştir. Böylece operasyonel ortamlarda hareket kabiliyeti sağlarken koruma da sağlayabilmektedir. Öte yandan Azerbaycan’ın ilk yerli lazer silahı olan Fireforce’un tasarımcısı Valeh Arifzade, tamamını yerli olarak geliştirdikleri silah sisteminin menzili üzerinde geliştirmeler yapacaklarını, rakiplerine kıyasla hava durumu ve çevresel koşullardan daha az etkilendiğini de kaydetti.

Bu bağlamda gelişmekte olan lazer teknolojisine paralel olarak pek çok ülke savunma kabiliyetlerini arttırmak maksadıyla savunma güçlerine lazer silah sistemlerini entegre etmektedir. Aynı zamanda lazer tabanlı sistemlerin geleneksel mühimmatlara göre ekonomik avantajlarının ön plana çıkması da ülkelerin bu arzusunu desteklemektedir.

Konu kapsamında öne çıkan örneklerden biri BDA UK, Leonardo UK ve QinetiQ Group tarafından geliştirilen DragonFire sistemidir. Bahse konu sistemin testler sırasında insansız hava araçlarını imha etme ve top mermilerini beş saniyeden daha kısa bir sürede patlatma yeteneğini gösterdiği yine Army Recognition tarafından aktarılmaktadır. Buna ek olarak Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, lazeri çalıştırmanın maliyetinin tipik olarak kullanım başına 10 sterlinden daha az olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle lazer sistemleri, füzelerin şu anda gerçekleştirdiği bazı görevler için uzun vadeli düşük maliyetli bir alternatif olma potansiyeline sahiptir.

Defenceturk