Karabağ bölgesinde durum yeniden gerginleşiyor. Karabağ'daki Rusya güdümündeki ayrlılıkçı güçler seçim yaprak kendi “cumhurbaşkanlarını” seçtiklerini duyurdu. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, bu eylemlerin Azerbaycan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tehdit oluşturduğunu ve kesinlikle önleneceğini belirten bir açıklama yaptı. Ermenistan ise sınıra askeri teçhizat toplamaya devam ediyor. İran ise her zamanki gibi Azerbaycan'ı tehdit ediyor ve bölgede İHA’lar ile tatbikat yapıyor. Bütün bu yaşananlara rağmen Ermeni Ordusu 11 Eylül’de ABD ile askeri tatbikat yapacak. Ermenistan hükümeti bir yandan da Rusya ile de ciddi gerginlik yaşıyor. Hatta Ermenistan hükümeti, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICC) Roma Statüsü'nü onaylanmasına ilişkin taslağı parlamentoya gönderdi. Mart ayında ICC, Putin'i “Savaş suçlusu” ilan ederek tutuklanmasına ilişkin karar çıkarmıştı. Yani bu demek oluyor ki Putin Ermenistan’a gittiği taktirde tutuklana bilir. Dün ise Paşinyan açıklama yaptı ve Rusya’nın artık bölgesel güvenliği tesis etme konumunu kaybettiğini vurguladı. Rusya Karabağ’ı ve dolaysıyla Güney Kafkasya’yı kaybetmek istemiyor. Ama Paşinyan hükümetini de cezalandırmak istiyor. Bölgede 30 yıl savaş yaşandı, 100 binlerce insan göç etti, binlerce insan hayatını kaybetti. Bu savaşta hem Ermenistan, hem Azerbaycan kaybetti. Kazanan ise büyük güçler oldu, devamlı hakem pozisyonlarını koruyarak bölgeyi yönettiler. Daha önce Paşinyan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıdığını ifade etmişti. Yaşanacak savaş yeniden kayıplara neden olacak, iki ülkeyi de bir kez daha büyük güçlere bağımlı yapacaktır.

Bu yüzden:

—Ayrılıkçı Ermeni güçleri bölgeyi terk etmeli

—Zengezur koridoru açılmalı

—Uluslararası hukukun da öngördüğü şekilde Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü tahsis edilmeli ve bölgede Türkiye garantör olmalı (gerekirse başka ülkede de Türkiye ile birlikte olabilir) Aksi taktirde iki ülke de kaybedecek, en çok da Ermenistan.