“Kurdu, çakala boğdurtma.” Bu söz binlerce yıl öncesinden bu güne gelmiştir. Göktürk alfabesi ile kemikten bir takı/oyuncak üzerine kazınmıştır. Aynı Göktürk yazıtları ve diğer yazıtlar gibi hafızamıza yazılmıştır, atalarımızdan miras kalmış. Ancak gelişmelerden ne yazık ki yöneticilerin bunları görmezden geldiklerini anlıyoruz.

Bu gün yani 04.05.2025 günü gazetelerde “Türk ve İsrail uçaklarının Suriye hava sahasında karşılaştıklarını, Türk uçaklarının önleme yaptığını, İsrail’in ağabeyi ABD’ye bir daha bu tarz bir önleme olursa Türk uçaklarının hedef alınacağını ilettiği” haberi yer alıyor. Sıradan bir haber gibi geçiştirilen ancak Türkiye coğrafyasının etrafındaki gelişmeler değerlendirildiğinde önemli bir çatışma/savaş ihtimalinin belirdiği görülecektir. Tehlikeli bir sürece giriliyor ne yazık ki…

B.O.P. çerçevesinde İran hedefe konuldu. Büyük ve birleşik Azerbaycan hayali yeniden piyasaya sürüldü. İsrail – Azerbaycan ilişkileri en üst düzeyde devam ediyor, Türk Cumhuriyetleri G.K.R.Y. resmen tanıdılar, Yunanistan’ın adaları silahlandırması, ABD üslerinin çoğalması, Suriye’de Fransızların yeniden sahneye çıkması, Türk vatandaşlarına vize ücreti, Türk mallarına yüksek gümrük vergisi, Kıta sahanlığında yani Mavi Vatan sınırlarında Yunanistan’ın başka ülkelerle gaz çıkartmak için anlaşma imzalaması vs vs yani Türkiye’nin her yönden sarılması. Pakistan- Hindistan gerilimi, ki, elinde atom bombası bulunan tek Müslüman ülkenin de başının ağrıtılması, oyalanması…

Türk ordusu her şeye rağmen bölgenin en güçlü ordusudur. Bu nedenle B.O.P. çerçevesinde yıpratılması, tabir caiz ise dişlerinin sökülmesi gerekiyor. Bu çerçevede ise kontrollü bir savaşa sokulması, savaş sonunda gücünün kırılması gerekiyor. Bu ise İsrail – Yunanistan parantezinde yapılmaya çalışılıyor. Yunanistan ile Türkiye’nin NATO üyesi olması çatışma/savaş ihtimalini ortadan kaldırmaz. İsrail’in yüzölçümünün küçüklüğü veya nüfusunun azlığı da bizi yanıltmasın. Türk ordusunun elinde Atom Bombası yoook, son nesil F-35 veya muadili savaş uçağı yook, gıda güvenliği İsrail tohumlarına bağlı ve Türkiye’nin dostu yok, olamaz da. Çünkü devletlerin dostu veya düşmanı olmaz, çıkarlar çerçevesinde ilişki/iletişim kurulur, güç çerçevesinde anlaşmalar yapılır. Turan hedefine yürüdüğümüz Türk Cumhuriyetleri G.K.R.Y. resmen tanıdılar, büyük Azerbaycan hedefinde Azerbaycan İsrail ile yol yürür mü? Büyük ve birleşik Kürdistan hayalinde PKK/DEM, Barzani, Talabani ve SDG ve PJAK birlikte İsrail’e hizmet eder mi? Yani bu gün dost, vatandaş veya müttefik olarak görülenler yarın kendi çıkarları için İsrail ile işbirliğine girerler mi? Bunun cevabını vermeden hareket etmek saçmalıktır. Kaldı ki İsrail demek ABD ve Birleşik Krallık ve AB demektir.

Türk Ordusu profesyonelleşme çerçevesinde kısmen paralı askerliğe geçti. Vurucu güç unsurlarının tamamı maaşlı, zorunlu askerlik angarya olarak algılanmaya başlandı, maaşlı olmayan askerlerin eğitimine daha az önem verilmeye başlandı, askerlik süresi temel eğitimler ve askeri disiplin için yeterli olmaktan uzak. Oysa ki İsrail asker-millet kavramının vücut bulmuş halini oluşturdular. Kadınlar ve erkekler omuz omuza savaşıyorlar, zorunlu ve uzun ağır askeri eğitimlerine tabi tutuluyorlar… Türkiye silah endüstrisinde gelişme kaydetti, SİHA da bir numara ama henüz tam anlamıyla hava ve silah üstünlüğünü sağlayamadı. Erken bir kalkışma hüsran ile sonuçlanır.  

Uzun lafın kısası Türkiye ile İsrail – Yunanistan parantez içinde kontrollü bir savaşa sürüklenirse sonuç şu anda Türkiye aleyhine olabilir. Çünkü, Türk ordusunun önemli kısmı ve vurucu gücü Türkiye dışında konumlanmış durumda, hava üstünlüğü yok ve atom bombasına sahip değil. Asimetrik bir güç söz konusu. Türk askerinin cesareti, savaş deneyimi, kara askeri gücü hakkında şüphemiz yok ama uzaktan atılan atom bombası ve silah-hava üstünlüğü mertliği bozuyor… Pakistan, Hindistan ile oyalanıyor, Azerbaycan Güney Azerbaycan hayaline koşuyor, PKK/DEM, SDG, Barzani, Talabani ve PJAK Büyük ve Birleşik Kürdistan için mücadele ediyorlar, ekonomi ortada, uyuşturucuya batmış gençlik, yozluk – yobazlık had safhada, Türkiye her yönden zayıflatılıyor, olası müttefikler uzaklaştırılıyor, diğer olumsuz unsurları saymıyorum bile. Tam olarak güçlenmeden İsrail ve dolayısıyla ABD, Birleşik Krallık, AB ile yapılacak bir savaş Türkiye için yıkım olur. Ukrayna gibi Irak gibi oluruz…

Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin… 04.05.2025

                                                                                 Kumraldede