TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Devlet Bahçeli'nin satır başları şöyle:

Yeni Yüzyılda ayrışmanın marjinal kategoriye ayrılmadan asla bahsedilmeyecektir. Köprülerin altından çok sular akmış, zincirler açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan başka seçenek kalmadı.

"Yeni yüzyılın siyasi yol haritası bölen değil birleştiren siyasettir"

"Bugünkü yamalı muhalefet partilerinin iftira denizinde yüzdürdükleri iftira gemisi her yerinden su almaktadır. Yeni yüzyılın siyasi yol haritası, milli ve manevi değerlerle yekvücut olmuş yeni bir siyaset nişanesiyle çizilmelidir. Bu siyaset bölen ve parçalayan değil bütünleyen birleştiren ve kaynaştıran bir siyasettir. Yeni yüzyılda bozgunculuğun esamesi bile okunmayacaktır. Yeni yüzyılda ayrışmanın dağılmanın marjinal kategorilere ayrılmanın , bloklaşmanın adından asla bahsedilemeyecektir. Eski çanlar şimdi bardak olmuştur, köprünün altından çok sular akmıştır, devir değişmiş taşlar yerinden oynamış, kilitler açılmış, nitekim Türk milletinin barış refah döneminin kapıları ardına kadar açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan, 85 milyon vatandaşımızın Türk millerine mensubiyetin onur ve gururunda buluşmaktan hariç herhangi bir tercih ve özlemi kalmamıştır. Yıkmak kolay yapmak zordur.

"Muhalefeti ülkesine ve milli ülkülere karşı icra edenlerin suyu ısınmıştır"

"Top çevirerek siyaset yaptığını zannedenlerin süresi dolmuştur. Muhalefeti ülkesine ve milli ülkülere karşı icra edenlerin suyu ısınmıştır. Gerçeklerle yüzleşmekten kaçanların yıkım ve korku siyasetini geçim kapısı görenlerin sahne ışıkları sönmüş, kaldı ki aynı ezberlerin tutsaklığına sürüklenmeleri yaramamıştır.

"Kronik sorunlar çözülecek, Türk milleti mesut hale gelecektir"

"Bizim boşa geçirecek bir saniyemiz bile yoktur. Yeni yüzyıl barışın ve huzurun yüzyılı olacaktır. Yeni yüzyıl terörsüz ve şiddetsiz Türkiye’nin yükselişiyle perçinlenecektir. Kronik sorunlar çözülecek, Türk milleti mesut hale gelecektir. Bundan rahatsız olanları mevzilerinde kıpır kıpır fitne ve fesat tahkimatı yapanları görüyor acınacak hallerini ibretle seyrediyoruz.

İyi Parti’ye gönderme mi?

"Bize milliyetçilik dersi vermeye, vatan sevgisi dikte etmeye çalışan sefil magandaları, serseri mankurtlara aldırış etmesek bile gene de birkaç kelamı onlardan esirgemek haksızlık olur. Hasbelkader milliyetçi ülkücü harekette yer bulan, bu vesile ile itibar kazanan, makam ve koltuk ikbali ile çevre yapan, ve saygı kazanan bir avuç kendini bilmez ahmağın sırf çıkarlarının ikramı kesildi diye ileri geri konuşmaları her şeyden önce edepsiz bir hezeyandır. CHP’ye yapışmış bu ilkesizlerin hariçten gazel okumaları boş verilin çıkardığı ses kadar anlamlıdır. Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır. Türk milletini meşgul eden Türkiye’yi zora sokan hiçbir meseleye kalıcı çözüm getiremeyenlerin sosyal medyada kurdukları küçük partilerde sürekli ayağımıza dolanmaları elbette kifayet ve kişilik yetersizliğinin ağır bir sancıdır. CHP’nin kayığında ip olanların ciğerlerinin kaç okka olduğunu gayet iyi biliriz. Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia eden müfteriler içimizdeyken el etek öpmekten başkalarını dahi kaldıramıyorlar. Siyasetimize en küçük katkı vermiyorlar veremiyorlardı.

Hatimoğulları'na gönderme

"Kanunsuz ve gayrı meşru şekilde elinde taşıdığı silahlarla yurt içinde veya yurt dışında menfur hedeflerin peşine düşen teröristlerin sonu ya toprağa düşmek ya da demir parmaklıkların ardına düşmektir. Her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki Gazze zaten içimizdedir, gönlümüzdedir. Eğer yıkılmış Gazze’nin Türkiye’ye taşınacağını ima ediyorlarsa, o zaman buna niyet ve teşebbüsü aklından geçirenlerin Siyonist barbarlıkla açacakları karanlık cephenin makberleri olacağını bilmeleri ve unutmamaları hayat ve varlıkları açısından ikazımızdır.

"Farkındayım, tuzaklarla çembere alınmış zorlu yolculuk seferindeyiz"

Türk milletinin gördüklerini biz düşünüyor, tatbik etmek için uğraşıyoruz. Farkındayım, tuzaklarla çembere alınmış zorlu yolculuk seferindeyiz. Sabır ve sebat pusulamız, iyi niyet ve iyimser bekleyiş motivasyonumuz, hoşgörü ve samimiyet davranışımız, kararlılık ve katılaşmış ön yargıları incelikle açmak stratejik gayemizdir. İnsanlığın asırlardan bu yana çözemediği en muharrik sorunlardan biri belki de en önemlisi birlikte yaşamaktır.

"Ne içimizde ne dışımızda kandan geçinen terörist ve bölücü terör örgütü istemiyoruz"

"PKK YPG’nin isaril’den medet umması, ABD’ye imdat çağrısı, birden bire DEAŞ kartının sahaya sürülmesi alçak bir tasarımın ve kanlı bir planlamanın ara istasyonu olmadığını kim söyleyebilir, bize bunu kim inandırabilir? Büyük resme bakınca gördüğümüz emperyalist bir komplonun üzerimize geldiği, etrafımızı kuşattığıdır. Suriye’nin istikrar ve barış ortamı Türkiye için kırmızı çizgidir. Aynı şey ırak için de geçerlidir. Biz ne içimizde ne dışımızda kandan geçinen terörist ve bölücü terör örgütü istemiyoruz. Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemeyi, Türkiye ve bölge ülkeleri kaosa itmeyi hesaplayan kim varsa alayı birden karşımızdadır ve buna karşı mücadelemiz can pahasına sürdürülecektir. Yen yüzyılda milli kenetlenme ile barışçıl Türkiye’nin dev uyanışı ile dış basınç ve baskılar etkisizleştirilecektir. Bu vatan hepimizindir.

"Batıya karşı siyasi ve fikri kompleksler yozlaşmayı beraberinde getirdi"

"(Ferdi Tayfur için baş sağlığı diledi, arabesk kültürünü anımsattı) Öteden beri tarihine küskün değerleriyle kavgalı nesillerin yetişmesi için mağlup dayatmalar maalesef sürekli kamçılanmıştır. Başkalarına özenerek kaynaklarımız kötülenmiştir. Batıya karşı siyasi ve fikri kompleksler ister istemez yabancılaşmayı yozlaşmayı beraberinde getirmiştir. Neredeyse bilimin sanatın keşiflerin sadece Batı menşeili olduğunu servis eden soyulmuş kafalar milletimize ölümü gösterip sıtmaya razı etmek için cephe almışlardır.

"Bugün Orta Doğu’da herkes birbirini aldatmaktadır ve hasımdır"

"Bugün Orta Doğu’da herkes birbirini aldatmaktadır ve hasımdır. Bilim teknik hoşgörü ve uzlaşmada gerçekleşmeyen sıçrama şimdilerde sosyal siyasal ve ekonomik maliyetlerinin daha da kabarmasına sebeptir. İstikrarı olmayan, denge ve düzeni yakalayamayan bir ülkenin kalkınması ve medeniyet pistinden kalkışa geçmesi elbette mümkün değildir. Barış ve kardeşlik korunmadan, toplumsal düzen ve ahenk temin edilmeden, ‘ben’ yerine ‘biz’i bencillik yerine yardımlaşmayı, acımasız rekabet yerine dayanışmayı ikamet etmeden herhangi bir yere varmamız sadece hayaldir. Bu nedenle kimliğimizi, ve varlığımızı her düzeyde savunmak geçmişte övündüğümüz dönemleri yakalamak ve aşmak için ilk ve en önemli kural olarak görülmelidir. Türk- İslam ahlakını yaşamış, akıl ve izanla beraber merhamet ve şefkati yüceltmiş bir coğrafyadan seri katiller, caniler nasıl çıkar! Mazlumalar kasteden teröristler nasıl türer! İslam’ı terörle ilişkilendirme alçaklığına tevessül edenlerin şerefli maziden ne kadar hakkı vardır!"