Son günlerde yaşanan kavganın sosyal medyaya yansıması üzerine tarikat "şeriat mahkemesi" kurma kararı almış, tarikat mahkemesi de mal paylaşımına çare olmamıştı.

Büyük kardeş Saki Erol’un talebiyle kurulması istenen "şeriat mahkemesi" için yapılan ön toplantıda gerginlik çıktı, miras paylaşımı çözümsüz kaldı. "Gerekli koşulların oluşmadığı ve kurallara uyulmadığı" gerekçe gösterilerek "şeriat mahkemesi" ertelendi.

Konuya dair yazılı açıklama yapan Semerkand grubu, mollaların "mahkeme"yi ertelemesinde, ağabeyleri Saki Erol'un etkisi olduğunu, Erol'un heyete baskı yaptığını söyledi.

Saki Erol ise mollaların erteleme kararı sonrası, sorunun çözümü için savcılığa başvuracağını açıkladı.

'Semerkand yöneticileri kendi şirketlerine 10 milyar lira aktardı'

Cumhuriyet'ten Aytunç Ürkmez, bugünkü haberinde şeriat "mahkemesi"nin çalışmalarını tamamladığını söyledi. Bu arada Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni dışındaki 4 kardeş 30 Ekim’de açıklama yaptı. Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni’nin "mahkeme"nin tek taraflı olarak yetkisini kısıtladığı söylendi. 

Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni’nin cemaate ait tapuların devri konusunda sorun çıkardığı ve heyete “Bunlar yapılmadan devam etmem” dediği belirtildi.

Kardeşler tarafından bu iddialar öne sürülürken, Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni ise cemaate bağlı Semerkand Vakfı yöneticileri tarafından Menzil’in kasasından 10 milyar lira vurgun yapıldığını iddia etti. Vakfın başkanı Yakup Yakupoğlu ve genel istişare kurulu üyeleri Ahmet Türk ve Hüseyin Kadıoğlu ile vakfın bilinen isimlerinden Abdurrahman Bayrakçı’nın “şebeke” oluşturarak bu vurgunu yaptığını dile getirdi. 

Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni, açıklamasında yurtdışındaki dergahlara bağlı payı konu ediyor:

"İngiltere’de 2 tane dergah var. Abdurrahman Bayrakçı’nın üzerine yapmışlar. Seyyid Mübarek’le 25 sene birlikte okudular. Almanya’da aynı villanın içinde altı-üstlü kaldılar. Orasının tapusu da Abdurrahman’ın üzerinde. Daha enterasan, satışta alan Seyyid Mübarek, satan muhasebeci. Bayrakçı’nın hesabına 40 milyon TL para yatırmışlar. Bütün Avrupa’da 4-5 tane şirket kurmuşlar. O iyi kalpli sofilerden alarak, şirketlere devretmişler. Hüseyin Kadıoğlu ve Ahmet Türk’ün üzerine şirket kurmuşlar. Oranın tapularını şirkete aktarmışlar. Şebeke bunlar. Böyle çok yer var."

Menzil'de miras büyük

Büyük kardeş Saki Erol, tarikattaki bölünmenin ardından en büyük mürit kitlesine sahip olan halife olarak öne çıkıyor. Kardeşler Mübarek ve Fettah Erol ise birlikte hareket ediyor.

İki kardeş sağlıktan turizme, gıdadan basım yayına kadar pek çok sektörden şirketi içinde barından Semerkand Şirketler Grubu’nu elinde tutuyor. Saki Erol, Serhendi Grubu ile gruba bağlı Dehlevi yayınlarını kurdu fakat Semerkand’dan da vazgeçmediğini her fırsatta belli etti.

Türkiye’de ve yurtdışında tarikata bağlı çoğu dergah ve medrese de Semerkand’a ait. 

Menzil tarikatı, Fethullah Gülen cemaatinin devlet içerisinden tasfiye edilmesinin ardından ortaya çıkan boşluğu doldurdu, hem siyasi hem de ekonomik olarak güçlü bir konuma ulaştı. Devletin çeşitli kademelerinde örgütlenen tarikat yıllar içerisinde kamu ihalelerinden yararlandı, vakıf, dernek ve şirketleri eliyle büyük bir güç kazandı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Menzil tarikatının liderinin ölümü sonrası taziye mesajı göndermesi ve cenaze törenine devlet yetkililerinin katılması, tarikatın meşrulaşmasını ve devletle olan ilişkisini gösteren başka önemli bir gösterge. Bu durum, Menzil'in artık legal bir yapı haline geldiğini ve devletin önemli bir parçası olarak kabul edildiğini de ortaya koyuyor.