14 MAYIS Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesi iktidarın partili Cumhurbaşkanı ve yönetiminden İç İşleri Bakanı dahil, diğer ilgili bakanlıklar yaptıkları açıklamalar ile ortamın gerilerek ve halk şiddete yönlendirilerek ne yapılmak isteniyor?

                   14 MAYIS Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesi iktidarın partili Cumhurbaşkanı ve yönetiminden İç İşleri Bakanı dahil, diğer ilgili bakanlıklar yaptıkları açıklamalar ile ortamın gerilerek ve halk şiddete yönlendirilerek ne yapılmak isteniyor?

                 Seçimlere çok az bir zaman kala seçim meydanları iyiden iyiye kızışmakta, halk korkutulmaya çalışılmaktadır. İktidar ortakları ve partili Cumhurbaşkanı her miting ve televizyon programlarında kin, nefret ve bölücülük dolu açıklamaları kabul edilemez bir durum halini almaktadır.

Muhalefeti PKK ile birlikte seçime gidiyor diye yalan iftiralar ile halkı kin ve nefrete yönlendirenler, kirli ve gizli elleri olan Hizbullah ve diğer şiddet ve terör odaklarını seçimler öncesi ve devamında iç karışıklıklara mı hazırlıyor?

Bir yandan millet ittifakı seçimleri kazanırsa Cumhurbaşkanlığını asla teslim etmeyiz diyen bir MHP Genel Başkanı, diğer taraftan Kandil bağlantılı bir Cumhurbaşkanı adayı diye tanımladığı Sayın Kılıçdaroğlu’na asla görevi teslim etmeyeceğim diyen kin ve nefret dolu partili bir Cumhurbaşkanı ne yapmak istiyor?

Miting alanlarında seçmenine güvenen bir iktidar , madem ki seçmenine güveniyorsun, halkı niye kin, nefret ve bölücülüğe yönlendiriyorsun?

Yoksa kaybedeceğini anlayan bir iktidar mı var karşımızda? Neden korkuyor ki? Yoksa illegal tüm suçlarından dolayı yargılanmaktan mı korkuyor?

Bugüne kadar yaşamadığımız olayları 22 yıldır yaşamaktayız ve son seçim arifesine girilirken de ayrıştırma, nefret ve kin iktidarın seçim politikası olarak gündeme bomba gibi düşmüştür. Halka sürtük, afişte gibi ağıza alınmayacak sözleri bir Cumhurbaşkanının ağzından duymak çok üzücü bir durumdur. Ne oldu, eğer seçimi kaybederseniz dünyanın sonu mu bu?

Seçimi kazanmak veya görevi bırakmamak için yapılan bunca gayri nizami olaylar ile sivil darbenin  ayak seslerini mi duyuyoruz diye düşünmüyor değiliz?

Çok yazık!!! 22 yıl öncesine kadar bir çok seçimler gördüm, hep tatlı rekabet ortamlarına sahne oldu, seçim meydanları!!!

İlk defa halkı bölen, kin ve nefret ortamında korku dolu bir seçim atmosferine sokan iktidarı ve yanında yer alan diğer partileri şiddetle kınıyorum.

HDP’ yi PKK ile bağdaştırıyorsunuz, evet doğru olabilir. Ama elinizi tutan, sizi bağlayan bir şey yok ki!!

Eğer HDP içinde PKK’lılar varsa ki var olması kuvvetle muhtemel. Zira nasıl AKP içinde Fetöcü terör yanlıları, Hizbullahçı teröristler varsa HDP içinde de PKK’ lılar var, inkar etmek yanlış olur. Ama 22 yıldır iktidardasınız ve sürekli PKK ile irtibat halinde olan ve görüşmeler yapan, onlarla omuz omuza olan bir iktidar var..

Niye PKK’ lıları HDP içinden ayıklayıp yargılamıyorsunuz?

Siz PKK’ lılar ile görüşünce, onlarla beraber olunca ya yanılmış oluyorsunuz, ya da HDP legal parti olup, "Mecliste temsil edilmektedir ve bizim görüşmelerimizi ve muhatap almamız normaldir." diyorsunuz. Ancak; muhalefet kürt kardeşlerimizin oylarına talip olunca ve kürt seçmenlerimiz millet ittifakına destek vereceğini söyleyince tüm kürt halkını terörist olarak görüyorsunuz. Yok öyle bir uygulama!!!

Yine söylüyorum, HDP içinde olası PKK’lı teröristler varsa acilen yargılanmalı ve siyaset yasağı getirilmelidir. Ancak; bu sadece HDP için değil, FETÖ, HİZBULLAH ve diğer terör odaklı dernek ve partiler içinde hassasiyetle uygulanmalıdır. Atatürk ve Türk Bayrağı düşmanlığı kini ile dolu Hizbullah’ın siyasi kanadı  HÜDAPAR’ın AKP içindeki varlığı acilen sonlandırılmalıdır.

Seçimleri kazanmak ve koltuk uğruna ülkemize doldurulan genç ve erkek nüfuslu Afgan, Irak’ lı, Suriye’ li mülteciler ülkemizde terör estirmek için mi tutuluyor, bu da ayrı bir sorun. Bu seçimlerin huzur ve sükunet içinde yapılması, kaybeden tarafların yenilgiyi kabullenerek, bir daha ki seçimlere hatalarını telafi etmek kaydı ile hazırlanmaları halkın en büyük arzusudur.

Bugün 07 MAYIS’ da Erzurum’da millet ittifakının seçim mitinginde bazı trollerin ve terör destekli olayların meydana gelmesi seçimlerin çok şiddetli geçeceği konusunda bazı şüpheler oluşturmaktadır. Bu mitinglerde insanlar birbirine karşı taşlamaları ve sabote etmelerine emniyet neden gerekli tedbirleri almadı?

Neden sadece izlemekle kaldı? Yoksa; İç İşleri Bakanı şiddeti çağrıştıran açıklamalarıyla bugün ve yarın olacakları biliyor muydu?

                 Halk; 22 yıldır, güvenlik ve ekonomi başta olmak üzere yeter artık dediği iktidara karşı bu seçimleri normal bir seçim olarak değil, CUMHURİYET ve demokrasi yolunda kaybettiklerimizi yeniden kazanma yolunda son şans olarak görmektedir. Bu nedenledir ki; ülkeyi yönetmek için seçtiğimiz veya seçenlerin yönetmek üzere görevlendirdiği iktidarın seçimlerin sükunet içinde yapılması için kin ve nefreti bir yana bırakarak, % 51 seçmeninin değil, 85 Milyon Türkiye Cumhuriyetinin "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" diyen Türk milletinin sandıklara huzur içinde gitmesi ve seçimlerin sonunda sahtekarlıkla değil, hakkaniyetle kazanan bir Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerinin oluşturduğu bir Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tesisi arzusu ve duasıyla halkıma seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum. "HAKKIDIR HAKKA TAPAN, MİLLETİMİNDİR İSTİKLAL"