www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri
Bugun...



HDP'nin siyaset hayatında yer almasına tahammül edemiyoruz

MHP lideri Devlet Bahçeli, "TBMM'de bölücü sima istemiyoruz. HDP'nin siyaset hayatında yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP PKK'nın eylem yoldaşıdır. HDP, CHP'nin çıkar kardeşidir" "TBMM'de bölücü sima istemiyoruz. HDP'nin siyaset hayatında yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP PKK'nın eylem yoldaşıdır. HDP, CHP'nin çıkar kardeşidir" dedi.

facebook-paylas
Tarih: 15-11-2022 20:20

HDP'nin siyaset hayatında yer almasına tahammül edemiyoruz

MHP liderinin açıklamaları şöyle:

"Milletimizin efendisi olan köylülerimizin ayağına gitmeye devam edeceğiz. Nitekim sefer bizden zafer Allah'tandır diyoruz. 'Adım Adım 2023 Köyüm Benim' sohbetlerine devam ediyoruz. Şimdiye kadar 583 köyümüzü ziyaret ettik.

Aralık ayından itibaren bütçe görüşmelerine yoğunlaşacağız. Başta EYT ile sözleşmeli çalışanlarımızı ilgilendiren kanuni düzenlemeleri inşallah sırasıyla hayata geçirmeye devam edeceğiz. Cumhur İttifakı durmuyor, çalışmaya devam ediyor. Cumhur İttifakı oyalanmıyor, yerinde saymıyor. Bizim anlayışımızda çalışmak hayırlı sermayedir.

Bildiğiniz gibi "2023'e doğru aday belli karar net" mitinglerimizi gerçekleştiriyoruz. Samsun'da mitinglerimize devam edeceğiz. Türkiye'yi zilletin 6+1 kumar masasına bırakmayacağız.

Şehit analarına şehit babalarına vefa borcumuzu ödemek zorundayız. Türk milleti terörle yaşamak zorunda kalmayacaktır. Parayı veren kim olursa olsun teröristlere tetiği çektirmektedir. Terörün mezhebinden, milletinden asla bahsedilemez. Türkiye ne zaman güçlü adımlarından söz ettiyse, çok gecikmeden asimetrik saldırılara maruz kalmaktadır. Türkiye ne zaman prangalarını kırmaya başlasa terör örgütlerinden kanlı cevap almaktadır. Bu bir karanlık döngüdür. Terörist dediğimiz ruhu ve bedeni satın alınmış Türkiye düşmanları tarafından maliyetsiz bir durumdur.

Türkiye'nin öncelikli sorunu terördür. Terörizmin hiçbir şekli masum değil. Terör örgütleri tüm insanlığın ortak can düşmanıdır, terörün hiçbir şekli masum değildir, terör sorunu ülkemizin henüz kabuk bağlamamış yarasıdır. Terörizmle mücadele aslında Türkiye düşmanlarıyla topyekün bir mücadeledir.

Herkes terörle arasına kalın bir çizgi çekmek zorundadır. Her muhit ve mecrada olduğu gibi TBMM'de bölücü sima istemiyoruz, terörist görmeye dayanamıyoruz. Sözde Kürdistan propagandası yapan HDP'nin siyaset hayatında yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP PKK'nın eylem yoldaşıdır. HDP, CHP'nin çıkar kardeşidir.

İstiklal Caddesi'nde kiralık katillerini üzerimize salanlara da misliyle karşılık vereceğiz. Sözde müttefiklere diz çökmeyeceğiz. Ciğer yanmayınca göz yaşarmazmış. Bizim ciğerimiz yansa da düşman sevindirmemek için gözümüzden yaş dökmeyeceğiz. Bu barbar saldırının arkasındaki yabancı örgütler mutlaka netleşecektir. Masumlara bomba ile saldıranlar şerefsiz kere şerefsizdir."

Muhterem Milletvekilleri,

Güney sınırlarımız boyunca icra edilen askeri harekatların zamanlama bakımından ne kadar tarihi bir karar olduğu her türlü izah ve ifadeden varestedir.

Sınır ötesi operasyonlara izin ve icazet veren tezkerelere karşı çıkan, karşı gelen, itiraz eden CHP’sinden HDP’sine kadar kim varsa millet huzurunda sorumludur.

Bunlar bölücü terörün hizasındadır.

Dahası Türk askerine kimyasal silah iftirası atan, sonra da PKK’lı Mustafa Karasu tarafından “Türkiye halkının onuru” diye alkışlanan Tabipler Birliği Başkanıyla diğer bölücü terör yandaşları ihanetlerinin bedelini en ağır şekilde ödemek durumundadır.

Vatansızlara bu aziz vatanın suyu da, ekmeği de haramdır.

Terörü aklamaya, teröristlere arka çıkmaya teşebbüs ve niyet etmiş kim varsa karşımızdadır, bunların alayı da yeminli Türkiye düşmanıdır.

Düşmana asla merhamet edilmeyecektir.

Bölücü terör örgütüne aman verilmeyecektir.

Çok şükür terörle ve terörizmle mücadelede muazzam sonuçlar alınmaktadır.

Hainler neredeyse arana arana bulunup yok edilmektedir.

CHP yönetimine çağrım, terörizmle aralarına kesin bir mesafe koymalarıdır.

Zilletin diğer paydaşlarına çağrım, terörizme kati ve kesin bir cephe almalarıdır.

Dün zillet ittifakının yeni bir toplantısı İstiklal Caddesi saldırısının gölgesinde yapılmıştır.

Altı parti başkanının altına imza attıkları müşterek toplantı sonuç bildirisinin hiçbir satırında şu işe bakınız ki, PKK yoktur, YPG yoktur, PYD yoktur.

Terör diyorlar, ama örgüt ismini söylemiyorlar.

Müphem, meçhul ve muamma bir terörden sözde rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.

İstiklal Caddesi’nde bomba patlatan teröristin, bağlı olduğu ve talimat aldığı terör örgütünün hüviyeti netleşmişken, suya sabuna dokunmayan, eften püften ve tamamıyla günü kurtaran bir açıklamaya zillet ittifakı neden ihtiyaç duymuştur?

Terörist bellidir, terör örgütü de belirlenmiştir.

O halde zillet ittifakı anonim bir saldırı varmış gibi kapalı devre mesajları niye vermiştir?

YPG bize saldırmaz diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir?

Teröre geçit vermeyeceğiz demişler, iyi güzel de, bu terörün kaynağı nedir? Bu terörün sahibi kimlerdir? Bu terör örgütünün ismi, cismi, kimliği nasıl tarif edilmelidir?

HDP’nin sözde taziye mesajıyla altılı masanın mesajı arasında hiç fark var mıdır?

Zillet ittifakı İstiklal Caddesi saldırısına karşı açıktan tavır alamamış, katile katil diyememiş, PKK/YPG’yi lanetleyememiştir.

Bu siyaset Türkiye’nin hakkını ve hukukunu savunan siyaset değildir.

Bu siyaset Türk milletine vefalı ve sevdalı bir siyaset hiç değildir.

Zillet ittifakına sesleniyorum, korkmayın, ürkmeyin, PKK’yı ve sahiplerini gücendirmemek için kırk dereden su getirmeye kalkmayın.

Çıkın milletimizin huzuruna, eğip bükmeden, oraya buraya kaçmadan, mertçe, haysiyetlice, içtenlikle PKK terör örgütüdür, canidir, hem milletimizin hem de insanlığın ortak düşmanıdır diye konuşun.

Konuşun ki, nerede durduğunuzu, nereye hizmet ettiğinizi görelim ve öğrenelim.

Cesaretle konuşun ki, adam mısınız değil misiniz onu idrak edelim.

Zillet ittifakı küresel emperyalizmin yerli işbirlikçisidir.

Himayeyi dışarıdan bekleyen vesayetçilerin, dış bağlantılı terör eylemlerine sesini yükseltmesi, tepki göstermesi nafile bir emek ve zaman kaybıdır.

Terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağım diyen Kılıçdaroğlu’nun PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye, hatta FETÖ’ye çıtını çıkarması, kaşını kaldırması, yumruğunu sıkması eşyanın tabiatına aykırıdır.

Biz boşuna söylemedik, PKK neyse HDP odur.

HDP neyse CHP aynısıdır, aynı gövdenin zehirli sarmaşıklarıdır.

ABD’nin bölücü teröre bakışıyla zillet ittifakının bakışı arasında bir fark göreniniz var mıdır?

ABD’nin sahte ve samimiyetsiz taziye mesajlarıyla zillet ittifakının bu neviden mesajı arasında en küçük bir çelişki göreniniz olmuş mudur?

Suriye veya Irak’taki terörist kamplarda eğitilip terör eylemi amacıyla canlı ceset gibi Türkiye’ye sızan ya da sızdırılan canilere hedef listesi veren, stratejik ve kalabalık mahallere gönderen hiçbir ülke dost değildir, dürüst değildir, esasen müttefik de değildir.

Terörizmle hesaplaşmak Emperyalizmin bizatihi varlığıyla hesaplaşmak demektir.

Biz terörizmin kaynağını sınırlarımızın mücavir alanlarında değil, Washington başta olmak üzere yabancı ülkelerin başkentlerinde olduğunu, bunun da saklanacak gizlenecek bir yanının kalmadığını biliyor ve görüyoruz.

İstiklal Caddesi saldırısı, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki başarılı diplomasisine, aynı şekilde Semerkant Zirvesi’ne bombalı cevaptır.

İstiklal Caddesi saldırısı, bölgesel güç küresel aktör olan Türkiye’nin hızını kesme, istikbaline ve istikrarına darbe vurma saldırısıdır.

İstiklal Caddesi saldırısı, tıpkı Gezi Parkı gibi, tıpkı 6-8 Ekim olayları gibi, büyüyen ve güçlenen Türkiye’yi terör aparatlarıyla engelleme, geriye düşürme, istiklali üzerinde kuşku uyandırma tertibi ve girişimidir.

7 Haziran 2015’ten 1 Kasım 2015’e kadar denenen hunhar eylemlerin aynısıyla tekrarı için faaliyet halinde olanlara diyorum ki, geleceğiniz varsa göreceğiniz de vardır ve o gördüğünüz yer gömüldüğünüz yer olacaktır.

Ekonomimizi hedef alıyorlar.

Bin yıllık kardeşlik hukukumuzu hedef alıyorlar.

İç barış ve huzur ortamımızı hedef alıyorlar.

ABD menşeli bir gazetenin “her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi’nin bombalandığını” haber niteliğinde servis etmesi psikolojik harekâttır, skandal bir paylaşımdır, bayağı bir algı oyunudur, kirli bir kampanyadır.

Beyoğlu’nun en işlek caddesinin seçilmesi tesadüfi değildir.

Terörizmin amacı korku üretmektir.

Bunun yanında hayatın olağan akışını kesintiye uğratmaktır.

Bu kanlı saldırının maksadı Türkiye’nin imajını, itibarını ve 2023 vizyonunu baltalamaktır.

İstiklal Caddesi saldırısını yaklaşan seçimler sebebiyle iktidarın yaptırdığını söyleyenler, bunu yazıp çizenler, sadece namussuz değil, aynı zamanda aramızda dolaşan casuslardır.

Bu sapık iddia ve iftirayı diline dolayanların Türkiye diye bir ülkesi, Türk milleti ismiyle bir milleti olamaz, olamayacaktır.

Bunlar hakkında teröristlere hangi muamele yapılıyorsa aynısı yapılmalı, doğduklarına bin pişman edilmelidir.

Terörden korkmuyoruz, terörizmden çekinmiyoruz.

Son teröristi, son kanlı silahıyla ele geçiresiye kadar durmayacağız, kafalarını ezmeye devam edeceğiz.

Her hain korkaktır.

Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise yanlışa sürükleyecektir.

Pusmayacağız, susmayacağız, sinmeyeceğiz, geri gitmeyeceğiz, terör ihanetinin üzerine üzerine yürüyeceğiz.

Nihayetinde bu illeti önümüzden ve ömrümüzden söküp atacağız.

Allah bizleri dostlarımızın ihanetinden, düşmanlarımızın da merhametinden korusun.

Allah ecrimizi arttırsın, encamımızı da hayır etsin.

Değerli Milletvekilleri,

Dünya karmakarışık bir ortama savrulmakla kalmamış, adeta kaynayan ve kapak tutmayan kazana dönüşmüştür.

Avrupa ülkelerinde grev dalgası yaygınlaşmakta, kutuplaşmanın cesameti yoğunlaşmaktadır.

Enerji krizi, yüksek enflasyon, azgınlaşan hayat pahalılığı, salgın sonrasının artçı sarsıntıları Avrupa ülkelerini sallamaktadır.

Fransa, Almanya, İspanya, Birleşik Krallık ve Belçika toplumsal protestolara sahne olmaktadır.

2023 yılı için hem AB’de hem de Avro bölgesinde ekonomik büyüme tahminleri yüzde 0,3’e çekilmiştir.

Resesyon beklentisi günden güne AB ülkelerinde ivme kazanmaktadır.

Avrupa’da yalnızca dört ülkenin, yani İrlanda, Malta, Romanya ve Bulgaristan’ın yüzde 1’in üzerinde büyüyeceği öngörülmektedir.

ABD’de siyasi ve toplumsal cepheleşme 8 Kasım ara seçimleri münasebetiyle iyice belirginleşmiştir.

Sırbistan ile Kosova arasındaki gerilim çıta yükseltirken, Doğu Afrika’da Kongo Demokratik Cumhuriyeti karışıklık içindedir. Ve Kenya bu ülkeye asker göndermiştir.

Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik tacizkar, tahripkar ve tehditvari siyasetinde herhangi bir azalma yoktur.

Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın ülkesinin karasularını genişletmeye devam etme niyetini telaffuz etmesi küstahlıktır, ateşle oynamaktır.

Bu bakanın haddini ve sınırını aşarak Türkiye’yi zorbalık ve aldatıcı davranmakla itham etmesi de akıl dışılık ve gerçekleri saptırmaktır.

Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarma amacı savaş çağrısı, korkaklığın meydan okumasıdır.

Hele karasularını 6 mile bir çıkarsınlar da görelim, el mi yaman, Türkiye mi yaman hep birlikte şahit olalım.

Hakkımızı çiğnetmeyiz, uluslararası hukuka aykırı hiçbir fiili işgale Allah’ın izniyle müsaade etmeyiz.

Bu gerilim ortamında Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 9’uncu Zirve Toplantısı hepimizi umutlandıran, heyecanımıza heyecan katan gelişmelere vesile olmuştur.

Cezayir’de yapılan 31’inci Arap Birliği Zirvesi fiyaskoyla sonuçlanırken, Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı Süheyl yıldızı gibi parlamış, Turan illeri diriliş ruhuyla şahlanmıştır.

11 Kasım 2022 tarihinde, Semerkant’ta “Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” temasıyla bir araya gelen Türk Devletleri, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kurulmasına ilişkin Nahçıvan Antlaşması’nın amaç ve ilkeleri doğrultusunda işbirliği ve dayanışmayı derinleştirme ve genişletme konusundaki taahhütlerini vurgulamışlardır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “Yüksek Düzeyli İmam Buhari Nişanı’yla Türk Dünyası Ali Nişanı”nın tevdi edilmesinden memnuniyet duyuyor, zatı devletlerini tebrik ediyor, bu nişanların tarihi birlik ve kardeşliğimizin simgesi olduğunu huzurlarınızda ifade ediyorum.

Ayrıca Kıbrıs Türklüğü Türk Dünyasının bir parçası görüldüğünden dolayı KKTC’ye Türk Devletleri Teşkilatı Gözlemci Statüsü verilmesi tarihi bir adım olmuştur.

Artık KKTC’nin dünya çapında tanınmasının önündeki engeller birer birer kaldırılmaktadır.

Kıbrıs Türk’tür, yeri Türk Birliği’nin içindedir.

AB Komisyonu sözcüsüyle AB Dış ilişkiler Servisi tarafından KKTC’nin bu yeni statüsünün reddedildiğinin telaşla açıklanması Rum ağzıdır, Yunan dilidir, hükümsüzdür, hukuksuzdur, ahmakça bir sızlanmadır.

Semerkant Zirve Bildirisinde de ifade edildiği üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkıdır.

AB’nin iki yüzlü siyaseti, BM Genel Sekreteri’nin çağrısı hilafına Kıbrıs Türklüğünün uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmasını engellemeye çalışması çarpıklıktır.

Kıbrıs Rum kesimi, Ada’nın hakimi ve sahibi değildir.

Olması da tarihi ve kültürel açıdan mümkün değildir.

Rumlar boşuna kürek çekip hayali fırtınalar koparsa da, Türklüğün kervanı yürüyecek, Allah’ın inayetiyle kutlu menzile önümüzdeki yıllarda vasıl olacaktır.

Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilecektir.

Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş uluslararası işbirliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan Ortak Güvenlik ve Refah için Semerkant Dayanışma Girişimi müstesna bir karar ve açılımdır.

Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın teklifiyle 2023’ün “Türk Medeniyetinin Yükseliş Yılı” ilan edilmesi bizim nezdimizde ve zirve nazarında büyük bir memnuniyetle karşılanmış ve desteklenmiştir.

Türk halklarının ortak tarihi, dili, kültürü, gelenekleri ve değerleri temelinde, Türk Devletleri Teşkilatı’nın çok taraflı iş birliğini daha da derinleştirme ve genişletme kararlılığı takdire şayandır.

Cumhuriyeti’mizin yeni yüzyılı hem Türkiye yüzyılı hem de Türk yüzyılı olacaktır.

Issık Gölü’nün kutlu hatıraları etrafında Türk halkları kenetlenecektir.

Tanrı Dağı’nın eteklerinden dünyaya, adalet, barış, huzur ve istikrar yayılacaktır.

Buradan Özbekistan’a, Azerbaycan’a, Kazakistan’a, Kırgızistan’a, Türkmenistan’a,  Macaristan’a, KKTC’ye selamlarımı iletiyor, bu ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ayrı ayrı tebrik ediyorum.

Bizim için vatan büyük ve müebbet bir ülkedir, onun adı da Turan’dır.

Selam olsun Turan coğrafyasına.

Selam olsun Türk ve İslam’ın yaşandığı ve yaşatıldığı her ülkeye.

 

AHM.VT

 






Etiketler : MHP

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI