www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri
Bugun...



Benim evlatlarım parayla pulla oynamıyorlar,

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya'da, Tarımda Çalışan Kadınlar ile Bölge Toplantısı'nda konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Milletin iktidarında kim alın teri döküyorsa hakkını, hukukunu, adaletini teslim edeceğiz. Hiç kimse endişe duymasın” dedi

facebook-paylas
Güncelleme: 02-06-2022 20:14:03 Tarih: 02-06-2022 19:49

Benim evlatlarım parayla pulla oynamıyorlar,

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birtakım ziyaretler çerçevesinde Konya’ya geldi. Kılıçdaroğlu, Mevlana Müzesi ziyaretiyle başlayan Konya programında Karapınar ilçesinde tarımda çalışan kadınlar ile Bölge Toplantısı’na katıldı.

Burada konuşan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi huzuru, bereketi sizler getireceksiniz. Her evde bereketin olması lazım, tencerenin kaynaması lazım. Her evde anne- babanın yetiştirdiği, eğittiği evladı işsizse anne huzur içinde değildir. Her bir annenin huzuru için huzurunuzdayım. Hiç endişe etmeyin, bunun mücadelesini vereceğim. Bunun kavgasını vereceğim. Kavgaysa kavga edeceğiz, mücadeleyse mücadeleyi yapacağız. Bütün mücadelem bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Topraklarımız, bereketli ovalarımız, çalışkan insanlarımız var, niye biz kendi kendimi doyurmuyoruz, neden dışarıya ihraç etmiyoruz, en azından bir Hollanda kadar. Bunun önündeki tek engel siyaset kurumudur. Bu siyasetle Türkiye büyüyemez, gelişemez. Zam üzerine zam! Çiftçiden ne istiyorsunuz siz ya, gübreye, elektriğe, ilaca, her şeye zam. Bu insan ne üretecek, nasıl üretecek? Milletin iktidarında kim alınteri döküyorsa hakkını, hukukunu teslim edeceğiz. Elektriğe büyük paralar verdiğinizi biliyorum, Şanlıurfa’ya gittim. Dedim ki ‘Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bize verin, Şanlıurfa’daki bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz’ dedim. En başta 6 ile…Aynı şeyi Konya’da da söylüyorum. Ama onların yaptığı gibi değil. Beşli çetelere Allah’ın güneşini teslim etmek değil. Beşli çeteler yerine, bu ülkenin tarım kooperatifleri, çiftçileri, ziraat, ticaret odaları var. Çiftçi kendi elektriğini kendisi üretecek. Ürettiği elektriğin bir kısmını bedava kullanacak, artan kısmı satacak. Çiftçi ayrıca ektiği üründen pay alacak, elektrikten de kâr elde edecek. Güneş enerjili kooperatif olacak. Her biriniz o kooperatifin üyesi olacak. Allah’ın güneşini beşli çeteye teslim etmeyeceğiz. Orayı kamulaştıracağız, çiftçilere vereceğiz.  Allah’ın güneşi bedava. Güneş tarlalarını kurarsınız, elektrik elde edersiniz. Bu geliri  Konya’da kime veriyorlar şimdi? Beşli çeteden birisine veriyorlar. Size sözüm söz, beşli çeteden alacağım, çiftçiye vereceğim. Benim verilmeyecek hesabım yok, birileri gibi değilim. Ben halktan birisiyim, ben onlar gibi saraylarda yaşamıyorum. Saraya gideceğim diye bir çabam yok. Mütevazı, sizler gibi yaşayan bir insanım. Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar, benim evlatlarım sarayları arkalarını almıyorlar. Kimse ne yaptığını bilmez herkes alınteriyle çalışır.  Dönem değişiyor. Değişimi yapacak olanlar, kadınlar sizlersiniz. Tarlalarda çalışıyorsunuz, hakkınızı teslim edelim, kocalarınızdan daha çok çalışıyorsunuz. Niye sigortanız yok, neden emekli olamıyorsunuz?

Bu kardeşiniz onları yapacak, hiç meraklanmayın. Aile destekleri sigortasını getireceğiz, prim ödemeyeceksiniz. Geliri asgari ücretin altında olan ya da hiç geliri olmayan ailelerin asgari bir gelir güvencesi olacak, para kadının banka hesabına yatacak. Siz emekli, memur gibi paranızı çekeceksiniz. Kocalarınıza muhtaç etmeyeceğiz sizi, hiç endişe etmeyin. Bir toplumda kadın ne kadar güçlü olursa toplum o kadar güçlüdür.  Bunu sadece ben söylemiyorum, sevgili peygamberimiz, ‘Cennet kadınların ayaklarının altındadır’ diyor. Kadınların hakkını, hukukunu teslim etmek gerekiyor."

Bu siyasetle Türkiye büyüyemez. Bu siyasetle Türkiye gelişemez. Zam üzerine zam, Allah aşkına çiftçiden ne istiyorsunuz siz? Gübreye zam, yüzde 100’ün üzerinde, yüzde 200. Elektriğe zam, ilaca zam, fideye zam, tohuma zam, her şeye zam. Ne üretecek bu insan, nasıl üretecek bu insan? İnadına üretiyorsunuz, teşekkür ederim. İnadına çalışıyorsunuz, teşekkür ederim. Ama göreceksiniz, milletin iktidarında kim alın teri döküyorsa hakkını teslim edeceğiz, hukukunu teslim edeceğiz, adaletini teslim edeceğiz. Hiç kimse endişe duymasın. Elektriğe büyük paralar verdiğinizi biliyorum. Şanlıurfa’ya gittim dedim ki, “Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bize verin, Şanlıurfa’daki bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz.”Ama Evet 6 ile, en başta 6 ile; aynı şeyi Konya’da da söylüyorum, aynı şeyi burada da söylüyorum, Karapınar’da da söylüyorum. Ama onların yaptığı gibi değil, beşli çetelere Allah’ın güneşini teslim etmek değil. Beşli çeteler yerine bu ülkenin tarım kooperatifleri var, çiftçileri var, ziraat odası var, ticaret odası var. Bütün bunların ortak olduğu bir kooperatifle kurulacak. Çiftçi kendi elektriğini kendisi üretecek. Ürettiği elektriğin bir kısmını bedava kullanacak, artan kısmını enterkonnekte sistemi içinde satacak, çiftçi ayrıca ektiği üründen pay alacak, ayrıca elektrikten de kar elde edecek. İnanıyorsunuz değil mi? Kooperatif olacak, güneş enerjili kooperatif olacak. Her biriniz o kooperatifin üyesi olacaksınız. Ticaret odası olacak, sanayi odası olacak, ziraat odası olacak, borsalar olacak, onun üyesi olacaklar, kooperatifin üyesi olacaklar. Üye olanlar elektrik elde edildikten sonra kendi ihtiyacı olan elektriği bedava kullanacak, zaten sahibi kendisi. Artan elektrik olacak, artanı enterkonnekte sistemi içinde satacak, oradan da ayrıca gelir elde edecek. Yani Allah’ın güneşini beşli çeteye teslim etmeyeceğiz. Hiç meraklanmayın, orayı kamulaştıracağız, çiftçilere vereceğiz, elektrik elde edeceğiz. Elektriğin tamamını bedava kullanacaksınız, ayrıca elektrikten, buğdaydan gelir elde edeceksiniz, mısırdan gelir elde edeceksiniz, ne ekiyorsanız gelir elde edeceksiniz. Ayrıca elektrik üretiminden de gelir elde edeceksiniz. Diyeceksiniz ki, elektrikten de kar elde edilir mi? Allah’ın güneşine para veriyor musunuz? Bedava değil mi? Bedava. Doğalgaz mı bu? Yok. Petrol mü? Yok. Kömür mü? Yok. Allah’ın güneşi. Güneş tarlalarını kurarsınız, elektrik elde edersiniz, her şey bedava, bedava elektrik kullanacaksınız, elektriğe ihtiyacı olanlar var, fabrikalar var, oraya da satacaksınız, oradan da gelir elde edeceksiniz. Bu geliri kime veriyorlar şimdi Konya’da, beşli çeteden birisine veriyorlar. Size sözüm söz, beşli çeteden alacağım, çiftçiye vereceğim onu.

Benim verilmeyecek hesabım yoktur. Birileri gibi değilim ben. Ben sizden birisiyim, sizden. Halktan birisiyim, halktan. Ben onlar gibi saraylarda yaşamıyorum, saraylara gideceğim diye bir çabam da yok. Mütevazı, sizler gibi yaşayan bir insanım ben. Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar. Benim evlatlarım öyle sarayları arkalarına almıyorlar, kimse ne yaptıklarını bile bilmez, herkes alın teriyle çalışır.

Dönem değişiyor, zaman değişiyor. Değişimi yapacak olan kadınlar, sizlersiniz. Bakın bir, tarlalarda çalışıyorsunuz Allah aşkına. Hakkınızı teslim edelim, kocalarınızdan fazla çalışıyorsunuz. İyide niye sizin sigortanız yok? Niye emekli olamıyorsunuz? Bu kardeşiniz onları yapacak, hiç meraklanmayın. Aile Destekleri Sigortasını getireceğiz. Prim ödemeyeceksiniz, öyle bir şey yok. Ama geliri asgari ücretin altında olan veya hiç geliri olmayan bütün ailelerin asgari bir gelir güvencesi olacak. Para, kadının banka hesabına yatacak. Siz emekli gibi, memur gibi, işçi gibi gideceksiniz, bankadan paranızı çekeceksiniz. Kocalarınıza muhtaç etmeyeceğiz sizi, hiç endişe etmeyin. Bir toplumda kadın ne kadar güçlü olursa, toplum o kadar güçlüdür. Bunu sadece ben söylemiyorum, Sevgili Peygamberimiz ne söylüyor, “cennet kadınların ayakları altındadır” diyor. Cennet eğer oradaysa, o cennete hizmet etmekte benim görevimdir, hiç endişe etmeyin. Kadınların hakkını, hukukunu teslim etmemiz lazım. Kadınlar, bazen şehirde yaşayan kadınlar, evde yaşlı birisi var, ona bakmak zorunda. Engelli evladı var, ona bakmak zorunda. Çocuklarınız var, durumu iyi olmayan ailelerin çocukları var, bu çocuklar üniversiteyi kazandığı zaman onlara yeteri kadar para gönderemiyorlar. Çocuklar, bakın bizim belediye başkanlarına şunu söyledim, kazandığınız andan itibaren en fakir mahallelerden başlayarak kreş yapacaksınız. O fakir aile evladını getirecek, kreşe bırakacak. Çocuklarla beraber o çocuk orada oynayacak, eğlenecek, yatacak, sosyalleşecek, karnı doyacak, uyuyacak, annede akşam gelecek huzur içinde evladını alıp eve götürecek. Biz bunu belediyelerimizin olduğu her yerde yapmaya başladık ve devam edeceğiz bunu. Bakın bize oy versin vermesin, hiçbir ayrım yapmadık, oy versin vermesin. Çünkü bu oy verme aracı değildir. Bu insani bir şeydir ve biz bu insani olayı gerçekleştirmek zorundayız.

Şundan emin olmanızı isterim hanım kardeşlerim, sıkıntılarınız var biliyorum, mutfaklarda yangın var, bununda farkındayım, gelen zamların ne kadar büyük olduğunun da farkındayım, devletin yönetilmediğinin de farkındayım, iktidar sahiplerinin gaflet içinde olduğunun da farkındayım, Türkiye’nin yönetilmediğinin de farkındayım. Sınır namustur diyoruz, sınırların sınır olmaktan çıktığını da biliyorum. Elini kolunu sallayan herkesin Türkiye’ye geldiğini de biliyorum. 3 milyon, 6 milyon Suriyelinin veya diğer yabancıların Türkiye’de olduğunu biliyorum. Bizim evlatlarımız asgari ücretle iş bulamazken, onların asgari ücretin yarısıyla çalıştığını da biliyorum. Onlarda insan, onlarında hakkı, hukuku var, onların hakkını hukukunu da koruyarak onları kendi ülkelerine gitmeleri için her türlü teşviki yapacağız, hiç endişe etmeyin. Irkçılık yapmadan yapacağız bunu. Onlarında hakkını, hukukunu teslim edeceğiz. Orada da anneler var, orada da evlatlar var, orada da babalar var. Orada da sıkıntılar var. Biz insana insan olduğu için bakarız. Ayırmayız insanı. Irkına bakmayız, inancına bakmayız, yaşam tarzına bakmayız. İnsansa, başımızın üzerinde yeri var. Ve onun huzur içinde yaşaması için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz.

Bir sözüm daha var, bu memlekette yoksulluğu bitireceğim. Bu memlekette fakirliği bitireceğim. Hiçbir anne benim mutfağımda tencere kaynamıyor demeyecek, o tencere kaynayacak. O tencere kaynamıyorsa, o anne bilecek ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun evindeki tencerede kaynamıyor. Bunu yapacağız. Herkesin huzur içinde yaşamasını istiyoruz, herkesin. Türkiye, düşündüğünüzden daha zengin bir ülke. Türkiye’nin çok sayıda imkanları var. Ama bu imkanlar bir avuç kişiye veriliyor. Bir avuç tefeciye veriliyor. 11 tane şeker fabrikası özelleştirildi, 10 şeker fabrikası afedersiniz. 10 şeker fabrikasını 11 milyar liraya sattılar. 1 ayda ödedikleri faiz 19 milyar lira. Yani eski parayla, 10 şeker fabrikasını 10 katrilyona sattılar ama 1 ayda bunların ödediği faiz, tefecilere 19 katrilyon lira. Yazık günah değil mi bu memlekete? Memleketin sahibi sadece ben değilim, hepimiz bu memleketin sahibiyiz. Benim sorumluluğum var ama hepinizin sorumluluğu var. Dönemi değiştireceğiz, düzeni değiştireceğiz. Rahmetli Ecevit ne güzel söylerdi, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen derdi. Evet, memleketimizde bunu yapacağız. Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzeni gerçekleştireceğiz. Şunu da söyleyeyim, Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmişte çok kızan arkadaşım vardı, haklılar. Ama özeleştiri yapmaktan da çekinmiyoruz. Kusurumuz varsa, hatamız varsa, onu da rahatlıkla söylüyoruz, telafi etmeye çalışıyoruz. Şunu bütün kardeşlerimin bilmesini isterim, ayrışmaya değil, kamplaşmaya değil, kavga etmeye değil, kucaklaşmaya, helalleşmeye ihtiyacımız var. Bunu yapacağız inşallah. Beraber yapacağız, birlikte yapacağız.

AHM    

 

 

 







İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI