İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından afet bölgesine giderek birtakım ziyaretlerde ve incelemelerde bulundu.

“KYK YURTLARINDA AİLELER KALAMAZ”

Bugün basın toplantısı düzenleyerek bölgeden açıklamada bulunan Akşener, KYK yurtlarının depremzedelere açılmasının doğru olmadığını belirterek, “KYK yurtlarına aileler yerleştirilmeye çalışıldı. Bizim aile mahremiyetimize 6 kişi 10 kişi bir yurt odasına sığdırmak mümkün değil, doğru değil. Çünkü erkek ve kız yurtları birbirinden ayrıdır, mutfakları, tuvaletleri ortaktır. Böyle bir şey olamaz. Dolayısıyla aileler kalamaz, kalmıyorlar. Derhal bu karardan vazgeçilmelidir. Ortak komşularınızla banyo kullanabilirler mi? Olmaz kardeşim” ifadelerini kullandı.

“BUNDAN DERHAL VAZGEÇİN”

Öte yandan üniversitelerde ‘uzaktan eğitim’ kararı alınmasını da eleştiren Akşener, “Üniversite öğrencilerinin, üniversitelerde hocalarıyla birlikte çalışmalarının önünü açın. Zaten pandemide adam kayırma sonucu karşılaştığımız, ekonomik durumu kötü ailelerin çocukları 2 yıl kaybetti. Yarın ekonomik durumu iyi öğrenci ile kötü öğrencinin rekabet etmesini kaybettin kardeşim. Bundan derhal vazgeçin.” dedi.

Akşener açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

*Milletimiz çok ağır bir afetle karşı karşıya kaldı. Büyük bir deprem yaşadık. Çok büyük kaybımız ve yaralılarımız var. Sonuç itibarıyla pek çok şehre yayılan bir deprem oldu. Ben İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olarak 72 saat sonra, Kocaeli depremini yaşamış biri olarak, ilk 72 saatin arama-kurtarma çalışmaları için çok önemli olduğunu yaşamış, tecrübe etmiş biri olarak , her bir ilimize, az da çok da etkilensi, önce çok etkilenmiş illere ziyaretler gerçekleştirdik. Hem vatandaşlarımızın durumunu görüp hem de ihtiyaçları tespit edip, Türkiye’yi yöneten iktidar partisine, hem de kamuoyuna bu sesi duyurmak gibi bir görev edindik.

*Ben 5’e çeyrek kala uyandırıldım. O saatten itibaren Genel Sekreterimiz Uğur Poyraz ve arkadaşları saat 5.30’da, diğer arkadaşlarımız Ümit Dikbayır 9.30’dan itibaren, arkadaşlarımız bu şehirlere gittiler. Bunu niye anlatıyorum? Sahadan doğru bilgileri aldık. İYİ Parti’nin siyaset anlayışı, siz seçmenler bizim veli nimetimizsiniz. Dolayısıyla siz bir partiye veya birden partiye dersiniz ki oylarınızla ‘siz bizi yöneteceksiniz’. Bizim gibi siyasi partileri dersiniz ki, ‘muhalefet edeceksiniz, sesimiz, avukatımız olacaksınız’ İYİ Parti, sizlere hizmet etmek için görevlendirilmiştir. Bizler ‘avukatınız’ olmak için görevlendirildik. Dolayısıyla ben 2 buçuk yıl esnaf gezerken bu talimata uydum. O da nedir, tek tek esnafları gezdim orayı dinledim hem iktidarın bu sesi duymasını, hem de kamuoyunun duymasını sağlamaya gayret ettim. O dükkanların içinde ne partimi övdüm ne de başka partileri yerdim.”

“STK GİBİ ÇALIŞTIK”

*Depremle ilgili yaptığımız çalışmaların da öznesi vatandaş. Zarar görenler, ihtiyaç sahipleri… Bunun iki yolu var. Birincisi milletimiz tek yürek olduğu için, milletimizin imkanlarıyla ihtiyaç sahiplerini birleştirmek, bizim kendi imkanlarımızla ihtiyaç sahiplerini birleştirmek. Yani birinci önceliğimiz büyük bir STK gibi çalışmak oldu. İkincisi sahanın sesini, iktidara duyurmak oldu. Bunu enkaz kaldırılıncaya kadar yerine getireceğiz. Yardım tırlarını, sahra hastaneleriyle, çadırlarla ilgili yaptığımız çalışmaları hiç anlatmayacağım. Ama özne sizsiniz, vatandaşımızdır.

*Bugün Diyarbakır’da taziye ziyaretinde bulunup, çadırları ziyaret ettim. Travma geçirmiş çocuklarımızla bir araya geldi. Vatandaşları dinledim. Bu sorunları dile getirip, çözülmesi için elimden geleni yapacağım.”

“BİZE EN ÇOK BİLDİRİLEN UZAKTAN EĞİTİM”

*Mesela en çok çocuklardan bana bildirilen, üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi oldu. Pandemide de Türkiye’de ısrarlı bir biçimde, o günün şartlarında yüz yüze eğitim yapılamadı. O gün tablet ve internet eksiklerini ısrarla söylemiştim. Biz de ekonomik durumu iyi arkadaşlarla bu eksiklikleri gidermeye çalışmıştık. Ama iktidarın bunu çözmesi lazımdı. Bugün de Diyarbakır’da gördüğüm şey şu. Tablet eksikliği var. Özellikle çadır kentteki çocuklarımız… Bazı eksikleri de kendimiz çözmeye çalışacağız, çözemezsek de çözülmesini sağlamaya çalışacağız.”

“AİLELER KYK ODALARINDA KALAMAZ”

*Önce üniversitelerin KYK yurtlarına aileler yerleştirilmeye çalışıldı. Bizim aile mahremiyetimize 6 kişi 10 kişi bir yurt odasına sığdırmak mümkün değil, doğru değil. Çünkü erkek ve kız yurtları birbirinden ayrıdır, mutfakları, tuvaletleri ortaktır. Böyle bir şey olamaz. Dolayısıyla aileler kalamaz, kalmıyorlar. Derhal bu karardan vazgeçilmelidir. İstanbul’da finans merkezi diye bir yer var. Bomboş duruyor. Çok güzel 100 bin insanın geçinip yaşayabileceği bir yer. Derhal onu deprem bölgesinden tahliye edilen kardeşlerimizin yaşayacağı bir hale getirilmelidir. Yurtlarda kalamaz. Ortak komşularınızla banyo kullanabilirler mi? Olmaz kardeşim.

“ÜNİVERSİTELERİ YÜZ YÜZE EĞİTİME AÇIN”

*Dün itibarıyla YÖK, vakıf üniversitlerinin rektörlerine bir talimat verdi. Asla yüz yüze eğitim olmayacak dedi. Sorunun biri şu; pilotluk eğitimi alan bir öğrenci grubunun uygulamalı eğitim alması gerekiyor. Birincisi bu. İkincisi rektörlere yanlış talimat veren bir YÖK başkanından bahsediyorum. TIP öğrencileri hastanede de görev yaparlar. Hocayla konuşurlar. YÖK başkanının verdiği talimat şu: Hoca gidecek odasına, öğrenciyle hoca yan yana gelmeyecek. Açıp bilgisayarı oradan konuşma yapacakları. Ne yapılmak istenildiğini benim anlamam mümkün değil. Derhal bu olmayacak karardan vazgeçin. Derhan vazgeçin. Üniversite öğrencilerinin, üniversitlerde hocalarıyla birlikte çalışmalarının önünü açın. Zaten pandemide adam kayırma sonucu karşılaştığımız, ekonomik durumu kötü ailelerin çocukları 2 yıl kaybetti. Yarın ekonomik durumu iyi öğrenci ile kötü öğrencinin rekabet etmesini kaybettin kardeşim. Bundan derhal vazgeçin. Bunu Sayın Erdoğan’a iletmek, seslenmek isterim. Bıktık, seçilmişlerin karşısında atanmışların talimat vermesinden. Milletin iradesini hiçe sayan saygısız, kaba, nobran atanmışların tavır ve davranışlarından bıktık.

Ahm.Vt