Nasrettin Hocanın eşekli halini hepimiz biliriz. Kimi eşeğe ters bindi der, kimi arkasından gelene bakıyor, kimi sadece güler geçer. Çağının bilgesi Nasrettin Hoca yüzyıllara uzanan bir ders, bir hayata bakış açısını anlatmıştır aslında.

Eşeği merkez alırsanız Hoca terstir, Hocayı merkez alırsanız Eşek terstir. Yani kısaca dünyanızın merkezine neyi koyarsanız öteki ters olur.

Dünyanızın merkezinde para, sermaye, rant, iktidar veya ideolojiyi koyarsanız diğer her şey ters olur. Ters olana öfkelenir, kızar veya güler geçersiniz. Oluşan düşüncenize, duygularınıza, davranışlarınıza ötekine göre gerekçeler bulur, kendinizi avutur, kendinizi savunursunuz. Oysa ki iki insan arasındaki DNA farkı %1 ya var ya yok, insana en yakın canlı olan şempaze ile aramızda sadece %2 DNA farkı var. Bunca savaşın, zulmün, haksızlığın, ihanetine, yoksulluğun yani bize göre insani olmayan her şeyin nedeni dünyayı algılayış açımızdadır, ötekidedir…

İnsan, insanlaştıkça gelişir, sadece teknolojik olarak değil ama kültürel olarak, fırsatlardan yararlanma, beşeri hayatın olanaklarını yaşama, var oluşunu sorgulama, kendini, dünyayı yani kısaca kainatı anlama ve algılama seviyesine ulaşır. Buna ister cennet diyerek öteki dünyaya bırakın isterseniz cenneti hayal ettiğiniz dünyayı burada beşeri alemde inşa etmeye çabalayın.

Tercih sizin. Dünyanın merkezine neyi, niçin ve nasıl koyduğunuzu bilin, yalandan yere gerekçe uydurmayın.

Türk yazıtlarında Kağanın yaptıkları anlatılır, yaşananlar aktarılır, öğütler verilir, gelecek tarif edilir. İlk yazılı örnek Orhun Yazıtları ise son örnek Nutuk’tur. Çünkü her iki yazıt da yok oluşun eşiğinden dönen, geçmiştekilerin hatalarını anlayan ve anlatan, öğüt veren, yol gösteren bir dönemin eseridir. Her iki yazıt da Türk kavramını içselleştiren, uygulayan kuşakların geleceğe vasiyetidir aynı zamanda.

Türk; yani ilahi bir güç ile ayağa kalkan, doğrulan ve yükselen insanlar.

Çin sömürgeciliğine, Çin emperyalizmine, Çin zulmüne karşı birleşen, ayaklanan ve zafere ulaşanların adıdır Türk. Aynı yedi düvele, emperyalizme, zulme, işgale, yoksulluğa, cehalete, yoksunluğa karşı Gazi Paşa önderliğinde birleşen, bir olan, diri olan ve Türk Mucizesini yaratan ve yeniden kendi benliğine kavuşanların adıdır Türk.

M.Kemal Atatürk ve Cumhuriyet kadrosu Türk Milletini her bireyiyle medeni ülkeler seviyesine ulaştırmak, her anlamda çağdaşlaştırmak, bir daha yok olmamak üzere yeniden yeni bir millet inşa etmiştir. Etnik kökenlerden, dini inançlardan, yerel geleneklerden veya ortaçağ kalıntılarından arındırılmış, kendi kendine yetebilen bireyler, kendi kendine yetebilen millet hedeflenmiştir. Saban toprakla buluşmuş,öşür kaldırılmış, demir tavında dövülür olmuştur. Vicdanı hür,irfanı hür nesiller için yola çıkılmıştır. Fabrikalar, kooperatifler, köy enstitüleri gibi temel yatırımlarla tüm dünyanın ekonomik krize girdiği dönemde yıllık %30 büyüme hızı elde edilmiştir. 1 TL =100 ABD parası olmuş, Atatürk “Ben bozuk paralar ile bu traktörü satın aldım” diyecek kadar itibarlı para sahibi olunmuştur. Tüm bunların temelinde dünyanın merkezine insanın konulması, Milletin konulmasıdır. Rant, kişisel hırs, para, iktidar değil yalın bir biçimde özgür insan modeli hedeflenmiştir.

Özgür insan özgür Milletin temelidir. Özgürlük kimseye muhtaç olmamakla sağlanır.

Bunun da yolu kendine yeterli olabilmekten geçer. İşte tam da bu noktada Atatürk Ulus Devlet yapılanmasının temeli, kökü, dayanağı olan orta direk inşasına girişmiştir. Orta direk veya küçük burjuvazi, isimde takılı kalmayın. Sermayenin, iktidarın, olanakların, refahın toplumsal temele yayılmış halinin ismidir bu. Zengin ile fakir arasında uçurumun olmadığı, aç insanın kalmadığı, operaya, konsere gidilen, düğün dernek yapılan, komşuluk, saygı ve sevginin yeşerdiği, seyahat ve düşünce, bilgilenme, okuma ve öğrenme, sağlıklı yaşama hakkının garanti altında olduğu sistemin adıdır bu. Komşuna haset beslemeyecek kadar varlıklı, gece sokağa çıkacak kadar güvenli, vasiyet bırakmayacak kadar geleceğe ve hayata bağlı insanlar alemidir bu. İşte Atatürk bunu hayal etti, bunu istedi bunun için çabaladı ve toprak reformu yapmaya hazırlanırken, doğu illerini de batı gibi yani tüm doğuyu Tunceli gibi yapmak isterken 58 yaşında öldü/öldürüldü…

Dünyanızın merkezine insanı, milleti oturtun, eşeği eşeklere bırakın. Ekonomiyi bozarsan her şey bozulur. Ne Ulus kalır, ne de Ulus devlet. Sadece sürü ve çoban kalır elinde.    

Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin.

Kumraldede