Fransız atasözüdür,”Vergi, vergiyi öldürür.” Doğrudur. Bu nedenle Atatürk ilk önce Osmanlının temel gelir kaynağı olan öşür vergisini kaldırdı. Öşür vergisi kalkar kalmaz 2 yıl sonra üretim patladı. Ekmeğe muhtaç Türk milleti üretmeye, kendi kendine yetmeye başladı.

Vergilendirme sistemi siyasi bir tercihtir. Vergi sistemi ile toplumu, ekonomiyi, kültürü, sosyal yapıyı düzenlersiniz. Bu nedenle vergi sisteminin düzenli olduğu ülkelerde toplumsal, siyasal ve ekonomik barış sağlanmıştır. ABD veya Avrupa ülkelerinde en büyük suçlardan birisi de vergiye ilişkin suçlardır. Ağır suç olmasının temelinde adil, sürdürülebilir bir vergilendirmenin yatıyor olmasıdır.

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimine giden siyasi parti yöneticilerinin dikkate alması gereken konu vergilendirme sistemi, vergi alma adaletidir. Bu günkü hükümet kendi siyasi tercihleri doğrultusunda elmastan, pırlantadan veya yattan vergi almıyor. Bu onların tercihi.  Onların diğer tercihi de vergi üzerinden kendi dünya anlayışlarını, yobazlıklarını dayatmaktır. Özellikle güya sağlığa zararlı diye alkollü içecekler ile sigara üzerindeki vergiyi amansızca arttırıyorlar. Akaryakıt, hammadde vs gibi temel  üretim girdilerindeki maliyet artışı katlanılamaz düzeyde.     

Adaletsiz ve fahiş vergi verginin tahsili güçleştirmekte, kayıt dışı ekonomiyi teşvik etmektedir. Kayıt dışı ekonomi terör ve suç örgütlerinin beslenme alanlarıdır. Hem para hem de insan gücü temin etme yerleridir. Kaçakçılık nedeniyle insanlar zehirlenmekte, kalitesiz mallara yüksek fiyat ödemek zorunda kalmakta, yaşam düzeyleri düşmektedir. Kaçak içki faciaları bilinçli olarak özellikle içki tüketiminin arttığı dönemlerde meydana gelmekte olup, bu facialarda büyük alkol üreticilerinin parmağının olup olmadığı sorgulanmalıdır.

 Terör ve suç örgütlerinin finansmanını engellemek için,

Toplum sağlığını ve bireysel yaşam tercihini korumak için,

Kaçak tütün veya kaçak alkole mahkum olmamak için,

Toplumsal ve siyasal huzur için,

Tütün ve alkoldeki ÖTV oranı kaldırılmalıdır. Zenginin pırlanta ve elmasında ÖTV yok yoksulun tek zevki olan sigara ve içkisinde ÖTV çok. Siyasi tercih tam da bu noktada ortaya çıkacaktır. Kişisel olarak sigara içmem ve sigarının toplumsal zararları nedeniyle karşıyım, arada bir, bir duble rakı içerim. Ama sigara ve içkiyle mücadele kaçakçılığı teşvik ile olamaz. Her alandaki kaçakçılığı, haksız kazancı engellemenin yolu adil ve kabul edilebilir vergilendirme sistemiyle gerçekleşir.

 Sigara ve içkideki ÖTV oranlarının düşürülme veya kaldırılma sözü her evde karşılık bulacaktır. Mevcut hükümet hem kendi dünya anlayışlarını hakim kılmak hem de kolay yoldan para toplayabilmek için sigara ve içkiye amansızca vergi yüklüyorlar. Böyle bir teklife veya seçim vaadine hemen içki ve sigaranın zararları üzerinden yükleneceklerdir. İçki haramdır diyeceklerdir. Biz toplum ve insan sağlığını düşünerek içki ve sigaradaki vergiyi arttırıyoruz diyeceklerdir. Ama haram olan içki ile mekruh olan sigaradan elde edecekleri vergiden de vazgeçmeyeceklerdir. 

Hükümetin kara propagandasına karşılık batı ülkelerinde olduğu gibi tüm lüks tüketim mallarına yüksek ÖTV, günlük genel kullanım veya üretime dair mallarda %1 ÖTV vaadi verilebilir. Üstü örtülü olarak sigara ve içkide de ÖTV kaldırılacaktır sözü dillendirilir. 

Kovid-19 döneminde dahi içki ve sigara satışları düşmedi. Milyonlarca vatandaşımız kaçak tütün sarıyor, zehirli içki tüketiyor. Bu ciddi bir sosyal ve sağlık sorunudur.