MERAL AKŞENER AYAĞINA SIKTI.

         İYİ Parti daha kurulmadan önce Aydın’da siyaseten farklı kulvarlarda olmamıza rağmen sevdiğim, saygı duyduğum MHP Milletvekilliğinden tanıdığım gerçekten İYİ insan Sayın Recep Taner (Aydın halkının ağabeyi) ve ortaokuldan beri can ciğer arkadaşım olan ama şu an aramızda olmayan değerli kardeşim merhum Hasan Okur’un da bulunduğu ortamda Atatürkçü ve Cumhuriyet çizgisinde bulunan İYİ Partinin kurulmasında kurucular kurulunda yer aldım. O gün siyasette sağcı ve solcu olmanın yanlış olduğunu, kırmızı çizgimizin Atatürkçü Türkiye Cumhuriyetinin esas olduğu bir durumda bu partide çalışmaktan gurur duyarak canla başla çalıştım. İlk kuruluş aşaması ve sonrasında yer alan tüm arkadaşlarım çok değerli ve candan insanlardı, onlarla çalışmaktan huzur ve mutluluk duyuyordum.  Ancak; zaman içinde parti içindeki sivrilmeler, adam satmalar ve uygunsuzlukları görünce düşüncem değişti ve partiden istifa ettim. Aydın’ın kendi içinden yetişmiş partililerin dışlanarak veya son sıralarda yer verilerek ithal milletvekili adayları ve seçilmişleri gördüm. Son 31 MART seçimlerinde ise daha da kötüsü, beraber yola çıktığı, partinin kurulma aşamasında tüm zorlukları beraber göğüs gerdiği arkadaşını satıp, İL başkanı olarak CHP’nin yollarını ayırdığı, 5 yıllık süre içinde elle tutulur bir hizmeti olmayan, park, bahçe ve kahvehane, market açılışlarını ön planda tutarak ön planda olmaya çalışan ve kendi partilisi Büyükşehir Belediye Başkanı ile dahi anlaşamayan özde iyi, ancak yönetimde yetersiz olan Sayın Fatih Atay’ı transfer ederek Efeler Belediye Başkan adayı gösterdi. Bu konuda aday olmak için İL Başkanlığından istifa eden Sayın Recep Taner’i satışa getiren seçilmiş değil, atanmış bir il başkanının sözüyle yola çıkan İYİ Parti Genel Başkanı benzer hataları diğer il ve ilçelerde de yaptı ve bu yaptıklarıyla bir kez ayağına sıktı. Olmadı, basında ve medyada parti paralarını şahsi ticari faaliyetlerinde sermaye olarak kullandığı ifşa olduğu, bu nedenle iktidar tarafından komplo ile Cumhur ittifakına yanaştığı haberleri yer alan Meral hanım ikinci kez ayağına sıktı ve halk buna tepkisiz kalamazdı.  Kendi seçmeni dahi İYİ Partiye oy vermeyerek baraj altında parti durumuna getirdi. Milletvekili seçimleri öncesi başlayan oğluyla ilgili sansasyon haberler iktidarın eline koz olarak geçince tehditler sonucu çareyi cumhur ittifakının millet ittifakı içindeki oyun bozucu olarak yer almaya devam etti. Seçimler sonucu yaşadığı yenilgiyi CHP’ye mal etmek, o güne kadar sımsıkı sarıldığı evladım dediği Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş’ı hırsızlıkla suçlayıp yapmadığı hakaret bırakmadı. Madem hırsızdı da neden onlarla altılı masada yer aldın? Altılı masada yol almaya tahahhüt ettiğin dürüst insanları niye haksız yere yargılıyorsun?  İYİ Parti , milletvekilliği seçimlerinde yaptığı olağanüstü hatalar sonrası namluyu kendine çevirdi ve ayağına sıktı. Yerel seçimlerde ise aynı hatayı ikinci kez yaparak kendisini tabela partisi haline döndüren hatayla bir kez daha ayağına mermi sıktı. Olağanüstü kurultaya giderken yenilginin faturasını haklı olarak kendisini gördü ve aday olmayacağına kamuoyuna açıklayıp evine dönmek üzere karar almıştı. Ama Cumhur ittifakından ağabeylerinin tavsiye ve talimatlarıyla sanırım tekrar Genel Başkanlığa adaylığını koyacak. Zira Cumhur ittifakının sinsi planlarının içinde İYİ Partiyi de kendi ittifakları içinde tutmaktır. Genel Başkanın oğlu ile ilgili parti paralarını şahsi ticari faaliyetlerinde kullandığı açığını yakalayan iktidar bunu koz olarak kullanmak istiyor. Oysa, genel başkanın değişmesi durumunda tehdit unsuru koz kullanma durumu ortadan kalkacak, bu da iktidarın işine gelmemektedir. Bu nedenle Sayın Meral Akşener’in Genel Başkan olması iktidarın işine yaramaktadır. Ama bu entrikalar, koltuk ve makam uğruna parti ve adam satma olayları ilk defa İYİ Partide yaşanmadı, son defa da İYİ Partide yaşanmayacaktır. Daha kısa süre önce HÜDAPAR’la iş birliği içinde olan AKP,  milletvekili olabilmek için partisini sahipsiz bırakan, seçmenini alavereyle kandırıp AKP sıralarından milletvekili olan DSP Genel Başkanı , BBP Genel Başkanı gibi daha bir çok örnek sayabiliriz.

          Arkadaşlar; sözün kısası siyaset çok kirlendi, birbirine hakaretler, oy çalmalar, adam satmaların iyice arttığı son seçimlere rağmen iktidarın büyük ölçüde kan kaybı ve halkın kırmızı kart göstererek yeter artık demesindeki en büyük pay hakkını alamayan açlığa terk edilen 16 milyon emekli seçmen oldu. Cumhuriyet bir kez daha sahipsiz olmadığını halkın oylarıyla gösterdi. İnanıyorum ki devamı çok daha güzel olacak filmin galasını önümüzdeki ilk genel seçimlerde yaşamaya devam edeceğiz.

                                                                                                                            17 NİSAN 2024

                                                                                                                            SAYGILARIMLA

                                                                                                                             KAMİL SÜREN