Tweet |
İzmir Barosu üyesi kadın avukatlar, 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Baro binası önünde toplanarak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde cübbeli yürüyüş gerçekleştirdi. Avukatlar yürüyüşte, "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" ve "Birlikte daha güçlüyüz" yazılı dövizler taşıdı. Yürüyüş sonunda Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasını Av. Gözde Önal ile Av. Büşra Marangozoğlu okudu.
Türkiye'nin en büyük toplumsal sorunlarından biri olan kadın cinayetlerine vurgu yapılan açıklamada, "Bugün 8 Mart. Bu ülkede Aslı Engin üç çocuğunu polis eşliğinde görmeye gittiğinde boşandığı eşi tarafından bıçaklanarak katledileli bir hafta bile olmadı. Yani bu ülkede bir kadının daha yaşama hakkı elinden alındı. Hem de polis eşliğinde…
Bu ülkede birçok kez uzaklaştırma kararı verilmiş olmasına rağmen tazyik hapsi kararı, Hülya Şellavcı iş yerinde eşi tarafından başından vurularak katledildikten sonra verildi. Yani bu ülkede bir kadının daha yaşama hakkı elinden alındı. Hem de adli makamlar öngörebileceği halde. Bu ülkede zamanın en büyük yıkımlarından biri oldu,
11 ilde birden yaşanan deprem… Depremden sağ çıkabilen kadınlar, canlarının sağ olduğuna sevinemedi. Çünkü çadırda bile, depremzede olan kadınlara karşı bile, deprem bölgesinde bile erkek şiddeti devam ediyor. Tehditten cinsel saldırıya, ısrarlı takipten kasten yaralamaya, kadına karşı fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet devam ediyor.
Bu ülkede depremzede Alev Altun, barınma ihtiyacı devlet tarafından karşılanmadığı için şiddet gördüğü eşinin evine yerleşmek zorunda kaldı, üzerine kaynar su döküldü. Bu ülkede Pınar Gültekin vahşice katledileli 3 yıl oldu. Yakıldığında henüz yaşıyor olduğuna dair raporlar dosyasında yer almasına rağmen ilk derece mahkemesi sanık hakkında haksız tahrik indirimi uyguladı ve katiline sadece 23 yıl hapis cezası verdi" denildi.